SİNOP BALATLAR KİLİSESİ/BALATLAR YAPI TOPLULUĞU
Sinop, Orta Karadeniz’in küçük ama doğal ve tarihi
değerleriyle çok büyük bir şehri.Yakın zamana kadar özellikle şelale,mağara,göl
ve koylarıyla ziyaretçilerine güzel sürprizler hazırlayan Sinop son yıllarda
tarihi güzellikleriyle de yeni sürprizler hazırlıyor.
Sinop deyince İnceburun, Hamsilos Koyu, kalesi ve tarihi
cezaevi ilk akla geliveren güzelliklerdir. Günümüzde arkeolojik buluntularla da
adından fazlasıyla söz ettirir hale geldi
Sinop ve arkeoloji deyince Balatlar Kilisesi/Balatlar yapı
topluluğu bahsedilir oldu.
Balatlar Kilisesi( ya da Sinope Koimesis Kilisesi) Sinop'un
Ada mahallesinde Yusufoğlu Aralığı'nda yer alır. Zaten aradığınız birçok yeri
bir arada bulabileceğiniz şehir merkezinde burayı bulmakta oldukça basit. Henüz
tam anlamıyla kazı ve restorasyon çalışmaları tamamlanmadığı için düzenli
ziyaretlere açık değil. Şanslıysanız kapısını açık bulabiliyor veya bir
görevliye rastlayabiliyorsunuz.
Balatlar Kilisesi’nin bulunduğu alanın Roma döneminde ilk
inşasında hamam olarak kullanıldığı 7. Yüzyıldan itibaren (Bizans Dönemi)
kiliseye dönüştüğü anlaşılıyor bulunan kalıntılardan.11-13. yüzyıllar arasında
tahıl deposu, Anadolu Selçukluları ya da kentin Osmanlılarının eline
geçmesinden sonra yerli Hristiyan halka bırakılarak Meryem ve Baş Melek
Mikail’in birlikte anıldığı bir manastıra dönüştürülüldüğü belirleniyor.
1920’lere gelindiğinde ibadetin yanı sıra mezarlık olarak da kullanılmıştır.
Bugün yapılan kazılarda kilse çevresinde din adamlarına ve şehrin ileri
gelenlerine ait olduğu düşünülen ve azami sayıda insanın gömülebilmesi için üst
üste yapıldığı görülen bin kadar mezar bulunmuş.
Roma yapısının sağlam duvar ve taşıyıcıları oyularak
kesilmiş buralara dini ihtiyaçlar doğrultusunda diğer Ortodoks Rum
manastırlarında da bulunan kemiklik ve benzeri mekânlar ile niş, kapı, kemer,
seki, pencere ve ayazma havuzu gibi mimari elemanlar oluşturulmuştur.
Arkeolojik alanda 2010 yılından itibaren Mimar Sinan Güzel
Sanatlar Üniversitesi sanat tarihi bölümü Prof. Dr. Gülgün Köroğlu
başkanlığında bölgede arkeolojik kazı çalışmalarını sürdürülmektedir. Bu
çalışma dahilinde yapıyı çevreleyen bölge kamusallaştırılmıştır. Kazı'da çok
sayıda mezar açılmış, Hristiyan inancında rölik olarak adlandırılan kutsal
kalıntılar bulunmuştur. Bunun dışında kazıda İsa'ya ait olduğu düşünülen bir
sandık bulunmuştur. kutsal emanetlerinin saklandığı taş bir sandığın ve
içerisinde de haç parçalarının bulunmuştur.
Kilisenin yalnızca kuzey ve güney duvarları ve bu duvarlarda
bulunan eski ve yeni ahitten alınmış sahnelere dayanan İsa, Meryem ve
havarilerle ilgili freskler koruma altına alınmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder