GÜLHANE PARKI
Gülhane Parkı, İstanbul'un Fatih ilçesinin Eminönü semtinde
yer alan tarihî bir parktır. Alay Köşkü, Topkapı Sarayı ve Sarayburnu arasında
yer alır.Sirkeci’den Sultanahmet meydanına doğru giderken Alay köşkünü geçince
sol tarafta parkın girişi karşınıza çıkar.
Park özellikle nisan ayı başından itibaren binlerce
ziyaretçi çekmektedir. Lale zamanında görsel zenginliği bilhassa fotoğraf
meraklılarını kendine çekmektedir.
Gülhane Parkı, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Topkapı
Sarayı'nın dış bahçesiydi ve içinde bir koru ve gül bahçelerini barındırırdı.
Türk tarihinde demokratikleşmenin ilk somut adımı olan Tanzimat Fermanı, 3
Kasım 1839'da Abdülmecit döneminde Hariciye Nazırı Mustafa Reşit Paşa
tarafından Gülhane Parkı'nda okunmuştur ve bu nedenle Gülhane Hatt-ı Hümayunu
da denir.
İstanbul şehremini operatör Cemil Paşa (Topuzlu) zamanında
düzenlenerek 1912 yılında park haline getirildi ve halka açıldı. Toplam alanı
163 dönüm kadardır. Parkın girişinde sağ tarafta İstanbul şehremini ve belediye
başkanlarının büstleri vardır. Parkın ortasından iki yanı ağaçlı yol geçer. Bu
yolun sağında ve solunda dinlenme yerleri, çocuk bahçesi bulunmaktadır. Boğaza
doğru kıvrılarak inen yokuşun hemen sağında bir Aşık Veysel heykeli, yokuşun
sonuna doğru biraz üst kısımda ise Romalılardan kalma Gotlar Sütunu vardır.
Gotlar Sütünu parkta görülmesi gereken kısım ve eserler
arasında yer alır ve 3. yüzyıldan
kalmadır. İstanbul’un en büyük ve en ünlü parklarından olan Gülhane, birçok
tarihi olaya tanıklık etmesi açısından da önemlidir. Bizanslılar tarafından
kışla, Osmanlı döneminde ise kutlama alanı olarak kullanılmıştır.Cumhuriyet
döneminde Mustafa Kemal Atatürk Latin Harflerini burada tanıtmıştır. Bir dönem
sarayın has bahçesi olarak kullanılan Gülhane Parkı 1912 yılında halka açılmıştır.
Gülhane Parkı adını, eskiden burada gülbeşeker yapan
imalathanelerin yeri olmasından ötürü almıştır. Osmanlı Devleti döneminde
Topkapı Sarayı’nın dış bahçesi olarak kullanılmış olan Gülhane Parkı, çok büyük
bir alanı kapsamaktadır. Yaklaşık olarak 100000 m2’lik bir alan bugün hala
korunmaktadır. Tarihi yapısından ötürü araştırmalar sonucunda içinde bir sarnıç
olduğu tesbit edilmiştir. Bu sarnıç, İstanbul Arkeoloji müzesinin
kuzey-batısında Gülhane Parkı içerisindeki Sarayburnuna giden yolun üzerinde
olduğu tespit edilmiştir.
Park ağaç çeşitleri ve canlı türleri bakımından oldukça
zengin bir yapıdadır. 90’ın üzerinde çeşitlilik gösteren bu ağaç türlerinden bazıları
şunlardır; At Kestanesi, Karavemiş, Gülibrişim, Kelebek Çalısı, Defne, Şeftali,
Kiraz, Ahin Çanı, Şimşir, Papaz Külahı, Acuba, Alaca Taflan, Porsuk, Kartopu,
Japon Ayvası, Yalancı Akasya, Çınar, Hanımeli, Abelya, Zakkum, Kırmızı Yapraklı
Erik, Sedir, Dişbudak, Ladin, Çin Mabed Ağacı, Erguvan, Lavantini, Kokar Ağaç,
Dut, Manolya, İspir, Ihlamur, Mor Salkım.
Gülhane Parkı gezinizde park sınırları içerisinde yer alan İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesini de mutlaka gezmelisiniz.
Yorumlar
Yorum Gönder