coğrafi geziler

Büyük usta Mimar Sinan’ın Mihrimah Sultan’a aşkı tarihte sık anlatılan bir hikayedir.Bu aşk aslında hep tek taraflı kalmıştır.Mimar Sinan Mihrimah’a aşkını dillendirememiş kalbinde ve eserlerinde gizlemiştir. Zaten sonuca ulaşması zor bir aşktır bu.Zira Koca Sinan 50 yaşını geçmiş ve evlidir,Mihrimah Sultan ise daha 17 sindedir. Gerçi Hürrem Sultan’ın da etkisiyle yine kendinden çok yaşlı olan Rüstem Paşa’ya eş olmuştur. Yine anlatılan hikayelerden biri de,Mimar Sinan’ın Edirnekapı ve Üsküdar’da yaptığı Mihrimah Sultan Külliyeleri bu aşkın izlerini taşımaktadır. Mihr-i Mah Farsçada güneş ev ay anlamına gelmektedir.Mimar Sinan’da bu külliyelerin yerini seçerken bu isme uygun plan yapmıştır. Nisan ve Mayıs aylarında Beyazıt Yangın Kulesi’nden bakıldığında  birkaç gün Edirnekapı’daki Mihrimah Sultan Camii’nde güneş batarken Üsküdar’dakinde ay doğmaktadır.Bu konudaki bir başka tarih Mihrimah Sultan’ın doğum günü kabul edilen 21 Mart tarihinde güneş ve ayın benzer durumda o

Ödemiş, yaklaşık 130 bin nüfusuyla İzmir’in büyük ilçelerinden.. Ödemiş, Kamalı’nın, Çakıcalı’nın,Gökçen Efe’nin Kurtuluş savaşı’nda destanlar yazdığı efeler diyarı.Düşmana ilk kurşunun atıldığı ilk müdafanın yapıldığı yerlerden biri. Küçük Menderes nehrinin verimli topraklarından patatesin, pamuğun, zeytinin tüm Türkiye’ye dağıtıldığı tarım kenti.. Bozdağ’ı, Gölcük’ü ve Birgisi’yle tarih ve doğanın muhteşem güzelliklerine sahip, töngül pidesi ve kebabıyla damak zevkine hitap eden şirin ilçe.                                                               Ödemiş Töngül Pidesi Ve tabii ki Birgi.. Sessiz ve sakin bir şekilde geçmişin ihtişamını yaşatmaya çalışan Birgi. Peki Ödemiş ve çevresinde bir günümüzü dolu dolu nasıl yaşayabiliriz. Ödemiş biraz iç kesimde kalsa da değişik ulaşın seçenekleri var. Denizli’den geliyorsanız Nazilli girişinde Beydağ üzerinden, Manisa’dan geliyorsanız Salihli yolundan Bozdağ üzerinden ulaşabilirsiniz. Tabii ki en çok

Heraklia Kaya Mezarları, alışılmışın dışında..Granit bloklarına oyulmuş, göl kıyısına veya göldeki adacıklara serpiştirilmiş yüzlerce mezar üzerinde gezinirken etkilenmemek, geçmişi yaşamamak mümkün değil. Heraklia Antik kenti, yunan Mitolojisinin ünlü kahramanı Herakles adına Anadolu’da kurulan birkaç antik kentten biri. Günümüzde üzerinde Kapıkırı Köyü kurulduğu için bulgularının çoğu gün yüzüne çıkarılalamış kentlerden.6.5 kilometreye ulaşan surları, Athena Tapınağı,bugün ilkokulun altında kalan Agorası, bir evin bahçesindeki meclis binası, tiyatro kalıntıları ve kaya mezarları görülebiliyor.                                   Athena Tapınağı                                              Agora                         Bizans Kalesi Heraklia antik kenti Beşparmak Dağları’nın (Latmos) güneybatı ucunda, eski Latmos Körfezi’nin (Bugünkü Bafa Gölü) en uç kısmında yer almaktadır. MÖ 8. Yüzyıla kadar tarihlenen yerleşim bölgesinde Strabon’a göre eskiden Latmos kenti

Sinop merkezde Kale,Tarihi Cezaevi, Arkeoloji Müzesi ve Alaaddin Cami dışında gezi programına eklenebilecek bir yer..Hem konağın mimarisi hem de sergilenen eşyalar yönünden ilginizi çekecektir. Yalnız bir hatırlatma Temmuz-Ağustos aylarında giderseniz konağın aşırı sıcağını çekeceksiniz. Müzeye ulaşım oldukça kolay. Sinop’un bütün yoğunluğunu çeken caddesinde yarımadaya doğru çıkarken sağda, yarımadadan inerken solda görkemli binasını göreceksiniz. Müzeye giriş 5 Tl ve müze kart geçerli. Genelde çok yoğun bir ziyaretçi akını olmadığından güler yüzlü görevliler bilgilendirme konusunda da yardımcı oluyorlar. Şimdi biraz müzenin bulunduğu konağı tanıyalım.Tipik bir 18. Yüzyıl konağı. Zamanında ambar, kiler, depo hatta ahır gibi amaçlarla kullanılmış zemin katıyla beraber 4 katlı.Ana katları ahşap karkas-tuğla karışımı yapılmış. Binanın ön cephesi ana caddeye, yapıldığı yıllarda asıl giriş olan arka cephesi ise yapının bahçesine bakıyor. Giriş kapısının büyüklüğü dik