Kayıtlar

Ağustos, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

AHMET GAZİ CAMİİ ÇİNE

Resim
  Anadolu’da sayıları pek fazla olmayan beylikler dönemi camilerindendir. Aydın Çine ilçesinin Eski Çine Köyü’nde bulunan cami 1308 yılında inşa edilmiştir. Yapılışı hakkında ayrıntılı ve net bilgiler olmasa da Menteşe oğullarından Orhan Bey döneminde oğlu Hızır Bey tarafından yaptırıldığı sanılmaktadır. 14. Yüzyılın ikinci yarısında Menteşeoğlu Ahmet Gazi tarafından geniş çaplı yenileme çalışması yapılmıştır. Döneminin en geniş kubbesine sahip (yaklaşık 17 m) cami aynı zamanda Aydın’ın en eski camisidir. Ulu Cami olarak da adlandırılır. Yaklaşık 400 metre karelik alana sahiptir ve kare planlıdır. Beylikler dönemi mimari özelliğini taşıyan cami kesme moloz taşlardan inşa edilmiştir. Ancak çok sayıda onarım ve iyileştirme çalışmaları özgün yapısını biraz bozmuştur. (2020 Temmuz’unda restorasyon çalışmaları nedeniyle ancak dışarıdan gezip fotoğraflayabildim) Yapıldığı dönemde doğu kısmına bitişik olan merdivenli minaresi günümüzde yoktur. Dış mimarisi ve iç işlemeleriyle gösterişsiz

KOÇARLI CİHANOĞLU CAMİİ (CİHANZADE MUSTAFA CAMİİ)

Resim
  KOÇARLI CİHANZADE MUSTAFA CAMİİ (CİHANOĞLU CAMİİ) Koçarlı merkezde çarşı içinde merkezi konumda bulunan cami ilçenin en eski camisidir. 1753-1756 yılları arasında yaptırıldığı bilinmektedir.1850 yılında ve sonraki dönemlerinde zaman zaman onarımdan geçmiştir. Koçarlı ve çevresinde kule, cami, medrese ve külliye gibi değişik eserler yaptıran Cihanoğlu ailesinin eserlerindendir. Kare planlı cami yerden 2 metre yükseklikte yapılmıştır. Cami üzerinde sekizgen bir kubbe yer alır. Güneybatı tarafında yer alan minaresi tek şerefelidir. Cami içinde, mihrabın üst kısmında, duvarlarda ve ahşap bölümlerde el işi tablolar, barok motifler ve süslemeler   en dikkat çekici özelliğidir. Mihrabın üst kısmında yer alan Mekke’nin   panoramik görüntüsünün İtalyan asıllı bir ressam tarafından yapıldığı belirtilmektedir. Cami özellikle bu iç süslemeleri nedeniyle koruma altına alınması gereken kültürel değerlerimizdendir. Yakınlarda;Cihanoğlu Kulesi

AYDIN ARKEOLOJİ MÜZESİ

Resim
  AYDIN ARKEOLOJİ MÜZESİ Ülkemizin en fazla antik kent ve ören yerine şehirlerinden bir olan Aydın’da ilk müze çalışmaları 1959 yılında Zafer İlkokulunun bir odasının müzeye dönüştürülmesiyle başlamıştır. 1973 yılında yeni müze binası açılmıştır. İhtiyacı karşılayamayıp büyütülen müze binası günümüzde Forum Aydın’ın hemen yanında geniş bir bahçe içinde yer almaktadır. Zengin bir koleksiyona sahip Arkeoloji Müzesi binasında, kendilerine ait müze binaları olan Apfrodisias ve Miletos antik kentleri dışında çevredeki antik kent ve ören yerlerinden çıkarılan birçok eser sergilenmektedir. Özellikle Tralleis,Nysa, Magnesia, Alabanda antik kentlerinden çıkarılan heykellerle, Germencik lahdi ve Nysa kenti tiyatrosundan getirilen frizler dikkat çekicidir. Ayrıca henüz kazı çalışmaları yapılmayan  Alinda, Amyzon, Piginda, Harpasa, Myus, Pygela, Orthesia ve Mastaura gibi antik kentlerden getirilen değişik dönemlere ait taş eserler ve sikkeler sergileniyor.      GERMENCİK LAHDİ     NYSA  TİYA

KOÇARLI CİHANOĞLU KULESİ

Resim
  KOÇARLI CİHANOĞLU KULESİ 18.Yüzyılın ikinci yarısından itibaren Batı Anadolu’da Osmanlı İmparatorluğunun otoritesinin zayıflaması bölgede efe/zeybek ismi altında bazı yerel birliklerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Zeybeklerin önemli bir kısmı halk ve ülke adına önemli işler yaparken, bazıları da çeteler kurup bölge halkı için tehdit oluşturmuşlardır. Efelerin sık başvurduğu yöntemlerden biri de bölgedeki zengin toprak sahiplerinden aldıkları maddi kaynakları fakir halka dağıtmasıdır. Bu durum bölge beylerini kendilerini savunmak amacıyla konaklarının yanlarına kuleler yapmaya zorlamıştır.Savunma amaçlı bu kuleler konaklara bitişik olarak planlanmış ve saldırı esnasında konaklardan ayrılacak şekilde yapılmıştır.(Günümüze bu konaklardan sağlam olarak ulaşanı Arpaz Beyler Konağıdır. Konağı kuleye bağlayan zincirli köprünün izleri görülebilmektedir.) Çoğunluğu Rodos’tan gelen usta ve işçiler tarafından yapıldığı için kuleler genellikle bir şato ya da kale görünümündedir ve oldukça

AKBÜK SAPLI ADA

Resim
SAPLI ADA Saplı Ada Didim Akb ü k beldesinin simgelerinden.Akb ü k tarafına yolu d ü şenlerin ya da burada bir s ü re kalanların mutlaka uğradığı veya uğemak zorunda oldukları yerlerden. Hi ç bir ö zelliği olmayanı zaman kaybetmeye değmez diyenler de olacaktır ama Saplı Ada meraklılarına farklı deneyimler yaşatıyor. ·          Saplı Ada yukarıdan bakıldığında denize doğru uzanan bir kaşığa ya da cezveye benzetilir ·          Yine yukarıdan bakıldığında adayı kıyıya bağlayan yol rahat şekilde g ö r ü lebilmekte. Bu g ö r ü n ü m ü yle coğrafi oluşum olarak "tombolo" [saplı ada] ö zelliği g ö stermekte. ·          Kıyıya yaklaşık 100 metre uzaklıkta bulunan adayanormal durumlarda ancak diz seviyesine kadar gelen suda y ü r ü yerek ge ç ebiliyorsunuz. Bu durum sanki su ü zerinde y ü r ü yerek adaya ulaşma hissiyle adaya ulaşma gibi keyifli bir duygu yaratıyor. ·          Saplı Ada ilgin ç toprak yapısı, kaya oluşumları, kıyı şekilleri ve ç oğu asırlık ağa ç larıyla da