coğrafi geziler

  AYAZİNİ KAYA KİLİSESİ İhsaniye ilçesi Ayazini kasabasının girişinde ziyaretçileri ilk karşılayan eserdir. Kasabaya girerken yolun solunda hemen dikkati çekmektedir. Ayazini’ne ve kiliseye ulaşmak için, Afyon-Eskişehir yolundan Ayazini sapağından dönüp yaklaşık 5 km kadar yola devam etmek gerekiyor. Ayazini Frig Uygarlığı döneminden beri sürekli yerleşim yeri olmuştur. Çevrede Frig’lerden kalan birçok eser yanında Roma ve Bizans döneminde de önemini koruduğunu gösteren kaya kilisesi yer almaktadır. Kilise ülkemizdeki kaya oyma kiliseleri arasında dış ve iç mimarisiyle tek olma özelliğindedir. İç odaları ve mimari özelliklerinin yanında dış yüzeyinin de apsisli ve kubbeli yapısı mükemmelliğini artırır.  Çevresindeki kaya odalarıyla birlikte 1000 li yıllara tarihlendirilmektedir. Tüf sarp kayaların oyulmasıyla oluşturulmuştur. İç bölümünde haç işareti ve kabartma yazıların bulunduğu nişler yer almaktadır. Ana bölüm haç tonozlu orta bölüm kubbelidir. Kilise içinde gezerken ses akusti

  ASLANLI MABET-SOLON’UN MEZARI Kümbet Köyü’nde bir tepenin üzerinde yer alır. Himmet baba Türbesi’nin batısında, Yarımağa Konağı’nın doğusunda bir kaya kütlesine oyulmuştur. Günümüzde köy evlerinden birine bitişik vaziyettedir. Frig ve Roma dönemlerinde kullanılmıştır. Frigler döneminde yapılmış, Roma döneminde düzenlemelerle kullanılmıştır. Mabetin akroterli üçgen alınlığı dikkat çekicidir. Doğal etkilerle bozulmuş olmasına rağmen alınlığın ortasında bir kalkan ve her iki yanındaki kartal kabartmaları seçilmektedir. Alt kısmında yer alan kraterin iki yanında da aslan kabartmaları bulunur. Mabet ismini bu aslanlardan almaktadır. Solon ismi de ana odanın kapı lentosundaki yazıtta yer alan “Solon” dan gelmektedir. Atinalı bir devlet adamı olan Solon’un mezarı denmesi buraya gömüldüğü için değil, bu mezarı ziyaret etmiş olabileceği ve ismini o zaman kazıtmış olabileceği düşüncesinden kaynaklanmaktadır. Anıtın giriş kapısının iki yanında alınlığa kadar uzanan merdivenler bulunmaktadır

  Aslantaş Afyonkarahisar’ın İhsaniye ilçesi Göynüş Vadisi’nde bulunan Frig mezar anıtlarındandır. Eskişehir- na devam ederken Göynüş Vadisi tabelasından döndükten kısa süre sonra yolun sol tarafında bulunmaktadır. Anıtın MÖ 7.Yüzyılın sonunda inşa edildiği düşünülmektedir. Frig dönemi mezar odalarından biridir. Anıtın ön yüzündeki kapı boşluğunun iki yanında bulunan ayağa kalkmış iki heybetli aslandan dolayı nu isimle anılmaktadır.Dikkatli bakıldığında bu aslanların ayakları altında iki yavru aslan da görülmektedir. Bunların dışında kapı üstünde hayat ağacını andıran kütle ve güneş kursu da dikkati çekmektedir. Mezar odasının giriş kapısı yerden yüksekte bulunduğu için görmek pek mümkün değil tabi. O nedenle mezar odası bilgilerini alıntı yapalım. “Mezar odası hafif tonozlu tavanlı, sol tarafında ölü yatırma amaçlı bir sediri bulunan hücresel yapıdır. Buranın bir kral mezarı olduğu tahmin edilmektedir.”

  Dalyan Deltası ve Kaunos Antik Kenti gezi planlamasının bir başka durağı Dalyan Çayı kıyısında yer alan Kaunos kaya mezarlarıdır. (ya da Kaunos kral mezarları) Kaya mezarlarını gezmek ya da yakınına kadar   çıkmak şuan için mümkün değil ama güzel fotoğraf kareleri yakalamak olası. Bunun için de ya Çandır Köyü’nün mezarlığına ulaşacaksınız ya da Dalyan Çayı’nda tekne turuna katılacaksınız. Dalyan Çayı kenarındaki yamaçlara yapılmış kaya mezarları oldukça görkemli. En güzel görüntülerden biri de Dalyan Beldesi’nden yakalanıyor. Yamaçlarda görkemli mezarlar yanında daha küçük mezarlara ya da bitmemiş mezarlara rastlıyorsunuz. Kaya mezarlarının   en güzelleri yamaçta ve yerden yüksekte olanlarıdır. ( Antik çağda Kaunos’luların inancına göre ne kadar yüksekte olunursa tanrıya o kadar yakın olunuyor.)Bu mezarların genelde krallara ya da üst düzey yöneticilere ait olduğu sanılıyor. Kaunos kaya mezarları MÖ 4.yüzyıla tarihlendiriliyor. Kaunos’un deniz kıyısında bulunduğu dönemlerde kıyıdan