coğrafi geziler

Ülkemizin birçok yerinde Ulu Önder Atatürk’e ait müze evler bulunmaktadır. Ne mutlu ki bu sayede Atamızı hergün aynı saygıyla,duyguyla anıyor, unutmuyor unutturmuyoruz. Atatürk evlerinden biri de İzmir Alsancak, 1. Kordon’da  Atatürk Caddesi üzerinde bulunmaktadır. Bembeyaz görüntüsüyle Kordon’un en çok ilgi gören yerlerinden olan bu kagir yapı, 1875-1880 yıllarında halı tüccarı Takfor tarafından ev olarak yaptırılmış ve kullanılmıştır. 9 Eylül 1922'de sahibi tarafından terkedilen bina  hazinenin mülkiyetine geçirilmiştir. İzmir'e giren Türk ordusu burasını bir süre karargâh olarak kullanmıştır. 17 Şubat 1923'te İzmir İktisat Kongresi toplandığında Atatürk şahsi çalışmalarını burada yürütmüştür. Kongre bitiminde karargâh bu binadan taşınmış ve hazine binayı kiralamış ve Naim Palas oteli olmuştur. 16 Haziran 1926'da İzmir'e gelen Atatürk, İsmet Paşa ile birlikte Naim Palas'ta kalmıştır. 13 Ekim 1926'da bina İzmir Belediyesi tarafından satın a

Hüdavendigar Camii, Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı Behramkale Köyü’nde yer almaktadır. Assos akropolünün kuzeyinde cephesi Behramkale Köyü’ne dönük olarak inşa edilmiştir. I.Murat tarafından yaptırılan caminin kesin inşa tarihi bilinmemektedir.  Ancak I.Murat 1365 yılında kazandığı Sırp Sındığı zaferinin etkisi ve savaş ganimetlerinin katkısıyla bu tarihten sonra cami ve külliyeler yaptırmıştır. O nedenle bu cami de 14. Yüzyıla tarihlendirilmektedir. ·          Assos antik kenti kalıntılarıyla iç içedir. ·          Kare planlı ve tek kubbeli yapısıyla Bursa’daki Hüdavendigar Camii’ne benzemektedir. ·          Yer yer kireci dökülmüş   duvarlarında kök boyasıyla yapılmış kadırga resimleri orijinalliğini artırmaktadır. Bu özelliğiyle tektir. Resimleri Assos’un bir liman kenti olmasına bağlayanlar da vardır. ·          Caminin giriş kapısı ilginç özelliğiyle dikkati çekmektedir.   Bu kapı, kendisinden daha eski olan Cornelius kentinin kapısıdır. Cornelius Kil

Sinop merkezde Ada Mahallesinde pek dikkati çekmeyen, gezilmeyen bir cami ve türbeyi anlatacağım. Bu camiyi ve türbeyi ilginç kılan mimari özellikleri değil, duyanları etkileyen hikayesi. İlk olarak ne zaman ve kimin yaptırdığı bilinmeyen cami, 1866 tarihinde Cezayirli Ali Paşa ve 1896 tarihinde de Sultan Abdülhamit Han tarafından tamir ettirildiği için Cezayirli Ahmet Paşa Camii adını almıştır. Ama yöre halkı tarafından daha çok Seyyid Bilal Camii olarak bilinmektedir. Bu ismi almasının sebebi de bitişiğindeki türbedir. Genellikle doğal güzellikleri,kalesi ve tarihi cezaevi ile tanınan Sinop ilini gezmeye gelenler bu hikayeyi dinleyince türbe ve camiyi de mutlaka programlarına almaktadır. Peki Seyyid Bilal kimdir ve hikayesi nasıldır? Seyyid İbrahim Bilal hazretlerinin Hazreti Hüseyin’in torunu olduğu anlatılır.Hikayesine gelince; "İstanbul M.S. 675'te Ömer bin Abdülaziz tarafından kuşatıldığında bu kuşatmadaki gazilere yardımı Orta Asyadan g