Kayıtlar

Haziran, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

NEDİR? NEREDEDİR? NASILDIR?

Resim
DOLMEN NEDİR?                                                                  Dolmen Dolmen nedir? Taş Çağı mezarlarına verilen addır. Kel dilinde “Tolmen” yani “Taş Masa” kelimesinden türemiştir. Dolmenler genel olarak ikisi dikine, biri de bunların üstüne konmuş üç büyük taştan meydana getir. Dikine olan taşları ikiden fazla olan dolmenlere de rastlanmıştır. Mezar olarak kullanılan bu anıtlar önceleri 2.4 m yükseklikte ve 4 m2’lik bir odacık görünümündeyken sonraları yan yana sıralanmış dolmenlerden oluşan bir kapalı yol durumuna getirilmiştir. Galeri biçiminde olanların uzunluğu 25 m’yi bulur. Ülkemizde yaygın olarak Trakya'da görülür ve yörede "Kapalıkaya" olarak tanınırlar. Yapılan araştırmalarda Trakya’da yüzden fazla dolmen tesbit edilmiştir. Genel düşünceye göre, Trakya dolmenlerinin Son Tunç Çağı bitimiyle, İlk Demir Çağı başlarına tarihlendiği, ancak bunların bazılarının kullanımının M.Ö. 8-7. y.y.'a kadar sürdüğü şeklindedir.

PADİŞAH TÜRBELERİ; II.BAYEZİD TÜRBESİ

Resim
Sultan II.Bayezid Türbesi (Eminönü) 8.Osmanlı Padişahı olan Bayezid 1447 yılında Dimetoka’da doğmuş, babası Fatih’in ölümünden sonra 1481’de padişah olmuş ve 1512’de ölmüştür.Doğum tarihi ve ölüm nedeni hakkında değişik bilgiler mevcuttur. İstanbul’da Beyazıt semtinde bulunan yapı topluluğunun bir bölümünü oluşturan türbe, Bayazıt Camisi’nin güneyinde, dış avlusunda bulunmaktadır. Türbeyi II. Bayezid’in oğlu Yavuz Sultan Selim caminin Kıble yönündeki boş alana yaptırmıştır. Türbenin mimarı kesinlik kazanamamakla birlikte Mimar Hayreddin olduğu sanılmaktadır. Sultan Bayezid  Büyükçekmece yakınlarında ölmüş naaşı  İstanbul’a getirilerek kendi adına yaptırdığı camisine gömülmüştür. 26 Mayıs 1512’de ölümü dikkate alındığında türbenin de 1513 yılının sonlarında veya 1514 yılının başında tamamlandığı sanılmaktadır. Türbe Klasik Osmanlı türbe mimarisi formunda, köfeki taşından sekizgen planlı olup, her kenarı 5.35 m. ölçüsündedir. Ayrıca alt pencerelerin üzerlerine madaly

AZİZ MAHMUD HÜDAYİ TÜRBESİ

Resim
Aziz Mahmut Hüdayi Hazretleri’nin türbesi Üsküdar’da Doğancılar semtinde bulunuyor. İstanbul Üsküdar'da vapur iskelesinden dikine istikamette Üsküdar içlerine doğru yürüdüğünüzde Aziz Mahmud Efendi Sokak'ta  Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri Türbesi ve Hüdayi Camii’ni görürsünüz.Üsküdar meydana çok yakın olması sebebiyle ulaşımı çok kolaydır.Türbe ve cami İstanbul’un en sık ziyaret edilen önemli kültür ve dini merkezlerinden birisidir. Türbe  1589-1598 yıllarında yapılmıştır. Aziz Mahmud Hüdayi Kimdir? Celveti tarikatının kurucusu olan Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri Osmanlı devri İstanbul velîlerinin büyüklerindendir. Asıl adı Mahmûd’dur. “Hüdâyî” ismi ve “Azîz” sıfatı kendisine sonradan verilmiştir. 1541 yılında Şereflikoçhisar’da doğan Aziz Mahmud Hüdâi Hazretleri, Anadolu’da yetişen büyük velilerden birisidir. Çocukluğu Sivrihisar'da geçmiştir. O, bir asra yakın ömür sürmüş ve sekiz pâdişâh devrini idrâk etmiş bir gönül sultanıdır. Asrında, gerek eserleri,

HZ.YUŞA TÜRBESİ

Resim
YÛŞA HAZRETLERİ TÜRBESİ Yuşâ Tepesi İstanbul’un Anadolu Kavağında Beykoz ilçesinde bulunan tepedir. Kuzeyinde Yoros kalesi bulunur. Zirvesi denizden 201 m yüksekliktedir. İstanbul Boğazı’nın en güzel izlenebildiği yerlerden biridir.Bu zirve, Yuşâ Türbesi ve Camii’nin bulunduğu mekândır. Türbenin bulunduğu tepe de aynı isimle adlandırılır. Yuşa tepesi diye bilinen yer tarihin ilk dönemlerinden beri türlü dinler ve inançlar için kutsal sayılmıştır. Nitekim bölgede  daha önce Zeus tapınağına ve Hagios Michael kilisesinin bulunduğu fakat bu yapıların depremler esnasında yıkılarak günümüze kadar ulaşamadıkları belirlenmiştir. Yuşa Tepesi’nde bir türbe ve cami yer almaktadır. Türbedeki mezar tam olarak 17 metre uzunluğundadır. Bunun sebebi ise bedenin boyundan kaynaklanmamaktadır. Cenazenin tam olarak bu alanın neresinde yattığı bilinmediğinden dolayı 17 metrelik bir alan koruma altına alınmıştır. Türbede gömülü olan zatın Yuşâ Hazretleri olduğuna inanılmaktadır. Bu

KONAK YALI CAMİİ İZMİR

Resim
İzmir Konak Meydanı’nda saat kulesinin hemen karşısında hükümet meydanının önünde yer alan küçük ama oldukça ilgi çekici bir cami bekler ziyaretçilerini. Tek kubbeli ve tek minareli Konak Yalı Camii özellikle dış yüzeyini kaplayan firuze çinileriyle dikkat çeker. Bu çiniler 19. YY Kütahya çini geleneğinin en güzel örneklerini sergiler.Sekizgen mimariye sahip cami İzmir’in en zarif camilerindendir. Camiye “Yalı” isminin verilmesi yapıldığı yıllarda deniz kenarında olmasından kaynaklandığına dayandırılır.Yapıldığı dönemde yanında bir medresenin de inşa edildiği ancak bunun günümüze ulaşmadığı sanılmaktadır. Yalı (Konak) Camii, Mehmet Paşa kızı Ayşe Hatun tarafından 18.yüzyılda (1754 yılı) yaptırılmıştır. Mimarisinde ağırlıklı olarak kesme taş kullanılmıştır. Yalı Cami'nin en dikkat çekici özelliği ise minyatür yapısı. Büyüklükleriyle  tanınan tarihi camiler içinde küçük yapısı ile dikkatleri üzerinde toplayan Yalı Cami, "minyatür" olarak nitelendiril

YEŞİL CAMİİ İZNİK

Resim
İznik ilçe merkezinde İznik Müzesi’nin karşısında bulunan olan cami özellikle yeşil çinilerle bezeli minaresiyle hemen dikkati çekiyor.1378- 1391 yılları arasında inşa edilmiştir. İnşaatının bu kadar uzun sürmesi Çandarlı Halil Paşa tarafından başlatılıp ,onun ölümü üzerine oğlu Ali Paşa tarafından tamamlanması olarak açıklanabilir. Caminin mimarı Hacı Musa’dır. İznik’te inşa edilen yapının önemi mimarı bilinen ilk Osmanlı yapısı olmasıdır. Erken Osmanlı mimarisinin en önemli eserlerinden olan yapı günümüze eşsiz çinileri ile miras kalmıştır. Camii kare plan şemasına sahiptir. İki mermer sütunla ayrılan 3 gözlü son cemaat yeri bulunmaktadır. Sütunlar yuvarlak kemerler ile birbirine bağlanmış olup, kesme taştan inşa edilmiştir. Üzerleri ise sekizgen kasnağa oturan kubbeler ile örtülmüştür. Caminin harim bölümüne açılan ve kenarlarında birer kum saati motifi bulunan sütunlu kapı kemeri mermerden yapılmış olup, bu iki mermer arasında sülüs hat ile yazılmış ikinci b

YUNUS PAŞA CAMİİ TARAKLI /KURŞUNLU CAMİİ

Resim
Taraklı’nın Ulu Camii mahallesinde bulunan ve ilçenin en büyük tarihi yapısı olan inşa tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte 1516/1517 yıllarına tarihlendiriliyor. Yavuz Sultan Selim’in Ridaniye seferi sırasında Taraklı’da kışlayan vezir Yunus Paşa tarafından 4 ay gibi kısa bir zamanda yaptırıldığı anlatılmaktadır.Bu kadar kısa zamanda inşa edilmesine rağmen cami bazı özellikleriyle önemli eserler arasına girmektedir. Yunus Paşa Camii bir Mimar Sinan eseridir. Mimar Sinan, caminin taş bloklarını yerleştirirken, her iki taşı ortalarından oyup demir çubuk yerleştirdikten sonra üzerine harçtan çok eritilmiş kurşun döktürmüştür.Kubbesi de kurşunla kaplıdır.Bu nedenle halk arasında “Kurşunlu Camii “olarak da adlandırılmaktadır. Cami mimari yapısı ve sağlamlığıyla dikkati çekmektedir. 500 yıllık zaman süresinde bir çok büyük depreme (en son 1999 Marmara depreminde en küçük hasar bile yaşanmamıştır) rağmen günümüze sapasağlam ulaşmıştır. Caminin bir başka öz

AKŞEMSEDDİN HAZRETLERİ TÜRBESİ

Resim
Akşemseddin Türbesi Bolu’nun Göynük ilçesinde Gazi Süleyman Paşa Camii’nin hemen yanında yer almaktadır.Sivil Osmanlı mimarisinin örneklerini günümüze yansıtan önemli  yerlerden olan Göynük’te en çok gezilen ve kutsal kabul edilen yerlerdendir. Fatih sultan Mehmet’in hocası olan ve İstanbul’un fethinin en önemli kişilerinden sayılan Akşemseddin Hazretleri Göynük için iftihar konusu olan şahsiyetlerdendir.Her yıl 29 Mayıs’tan önceki Pazar adına anma günü ve şenlikler düzenlenmektedir. Akşemseddin Hazretleri’nin  Göynük’deki Türbesi 1464 yılında Fatih Sultan Mehmed tarafından yaptırılmıştır. Kefeki taşından yapılmış kasnaksız bir kubbe ile örtülü altıgen planlı bir yapıdır. Girişi doğu yönündedir. Kapının üzerinde sivri kemerli bir alınlık yer alır. Türbenin içi çok sadedir. Kubbenin oturduğu pandantifler ilgi çekicidir. Her kenarda, altta ve üstte ikişer sıra halinde yer alan pencerelerden üst sıradakiler geç devre ait renkli camlı alçı şebekelerle süs