AFRODİSİAS MÜZESİ
Afrodisias ören yeri girişinde sağ tarafta bulunan müze
ülkemizin heykeltıraşlık eserleri bakımından en zengin müzelerindendir.
Arkeologlarca kabul edilen görüşe göre Aphrodisias antik çağın heykelcilik
okulu olarak kabul edilir.
Afrodisias Müzesi Afrodisias kazılarında ortaya çıkan
eserlerin sergilendiği, bu özelliği ile Müze ve Ören yerinin iç içe olduğu
ender müzelerdendir.
Afrodisias ören yerinde bir müze oluşturma fikri ve
çalışmaları Prof.Dr.Kenan Erim tarafından 1961 yılında başlatılmıştır. 1961
öncesi kazılarından çıkan buluntular İzmir ve İstanbul Arkeoloji Müzelerine
götürülmüş, aynı yıl kazılarda çıkarılan buluntular kazı evi deposu ve önündeki
Deveci Hanına konuluyordu.
Müze bugün bulunduğu yerde 1977 yılında tamamlanıp teşhir
çalışmalarına geçilmiştir.
Afrodisias Müzesi,Küçük eserler salonunda ören yeri sahası
içindeki Akropol Tepe ve Pekmez Tepe höyüklerinde yapılan kazılardan çıkartılan
Kalkolitik Dönem, Bronz Çağı erken, orta ve geç dönemlerini kapsayan
Prehistorik eserlerle, bu höyüklerden ve Afrodit Tapınağı çevresinden çıkarılan
Lidya seramikleri, Arkaik, Klasik, Helenistik dönem eserleri ile ören yerinde
yapılan kazılarda ele geçen Roma, Bizans ve Erken İslami devir eserleri
sergilenmektedir.
Müze
eser koleksiyonunun en önemli bölümünü M.Ö. 1. yüzyılda Geç Helenistik Dönem’de
faaliyete başlayıp, M.S. 5. yüzyıl Erken Bizans dönemine kadar varlığını
sürdüren Afrodisias Heykeltıraşlık Okulu’nun ürettiği çok sayıdaki heykel ve
kabartmaları ile muhtelif tipte lahitleri oluşturmaktadır.
Afrodisias kazılarında ortaya çıkarılan çok sayıda heykel
değişik salonlarda sergilenmektedir.Bu salonlar; İmparatorluk Salonu, Melpomene
Salonu, Odeon Salonu, Camekanlı Teşhir Galerisi, Camekanlar, Penthesilia Salonu
ve kente adını veren Tanrıça Aphrodite Salonu, ayrıca iç bahçe ve avluda kentte
çıkan lahitler teşhir edilmektedir.
Yorumlar
Yorum Gönder