HAMAMÖNÜ-ANKARA "TARİH YENİDEN CANLANIYOR"
Hamamönü, Ankara ili Altındağ ilçesinde bulunan tarihi semt. Semtte bulunan 19. yüzyıl sivil mimarlık örneği konaklar restore edilerek bölge yeniden canlandırılmıştır. Hamamönü, adını Oğuz Türk’lerinin Bayındır Boyu beylerinden Karacabey’in yaptırdığı çifte hamamdan almıştır. Hemen yan tarafındaki park Mehmet Akif Ersoy parkı olarak adlandırılır.
Mehmet Akif Ersoy Evi
Parkın içinde İstiklal Marşı’nın yazıldığı ev de bulunmaktadır. Hamamönü Mahallesi’nin çevresinde Mehmet Akif Ersoy Evi, Taceddin Sultan Camii, Mehmet Akif Ersoy Parkı,Hacı Musa Camii ve Karacabey Tarihi Hamamı yer almakta.
Taceddin Sultan Camii
Son dönem Osmanlı zamanından kalma evler tamamen Türk
motifleri ile bezenmiş olup, sokaklarda gezdiğinizde kendinizi 19. yüzyıldaymış
gibi hissediyorsunuz. Adeta günümüzden 150 yıl öncesinin sosyal yaşamını
teneffüs edebiliyorsunuz.
MEHMET AKİF ERSOY MÜZE EVİ
Mehmet Akif Ersoy Müze Evi, Ankara'nın Altındağ ilçesinde
bulunmaktadır. Mehmet Âkif Ersoy'un Kurtuluş Savaşı yıllarında Ankara'da ikamet
ettiği ve İstiklâl Marşı başta olmak üzere çok sayıda şiirini yazdığı müzeye
dönüştürülmüş Ankara evidir. Hacettepe Üniversitesi Merkez Kampüsünün sınırları
içinde yer alır.
Vaktiyle Taceddin Dergâhı olan bu yapı, Taceddin Şeyhi
tarafından savaş yıllarında Mehmet Akif'e tahsis edilmişti. Yapı 1949'da şehir
meclisi kararı ile müze-eve dönüştürüldü ancak uzun yıllar harap durumda kaldı.
1982 yılında yeniden onarıldı ve 1984'te ziyarete açıldı.
Müze-ev'de Mehmet Akif Ersoy’a ait cep saati, gözlük,
tesbihi, tüfek ve büyük şairin yüzünün kalıbı müzede teşhir edilen
eserlerdendir.
Evin karşısında 2003 yılında yapılmış olan Mehmet Akif’in
büstü ile İstiklâl Marşı’nın ilk iki kıtasının yazılı olduğu bir kitabe yer
almaktadır.
Yapının tarihi
Taceddin Dergahı, ilk olarak Kanuni Sultan Süleyman
tarafından Hacı Bayram-ı Veli’nin kurduğu Bayramiye tarikatkının bir kolu olan
Celvetiler için yaptırılmıştır. Adını, bahçesinde kabri bulunan Tacaeddin
Sultan'dan alır. 1826'da tamir edilmiş ve Sultan Abdülmecit tarafından ilaveler
yapılarak türbe, dergah evi, çeşme, hazire ve camiden oluşan bir külliye haline
gelmiştir. Dergahın bulunduğu sokak sonradan Mehmet Akif Sokağı adını almıştır.
Mehmet Akif'in ikameti
Mehmet Akif Ersoy, İstanbul'un işgalinden sonra aldığı davet
üzerine milli mücadeleye katılmak üzere Ankara'ya gelmişti. Kendisine büyük
hayranlık duyan Taceddin-i Veli Camisi imamı Tevfik Hoca (Tevfik Çiftdoğan)
kendisini karşılamış; şehirde kiralık ev bulmanın çok zor olduğu o dönemde
külliyede yer alan bu yapıyı kendisine tahsis etmişti.
Şair, 1. TBMM Burdur milletvekili olduğu yıllarda günlerini
bu mütevazı evde geçirdi; dostlarıyla milli mücadele meselelerini tartıştı.
Mehmet Akif, bir ulusal marş yazılması için açılan yarışmaya para ödüllü olduğu
için başlangıçta katılmamıştı. Yarışmaya katılan şiirlerin hiç birisi uygun
nitelikte bulunmayınca; dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Bey,
Akif'in arkadaşı dönemin Balıkesir Milletvekili Hasan Basri Bey'den marş yazma
konusunda Akif'i ikna etmesini rica etti. Mehmet Akif, Hasan Basri Bey'in
ısrarı üzerine İstiklâl Marşı'nı bu evde yazmaya başladı. Gece gelen ilhamı
kaçırmamak için bazı dörtlükleri mum ışığında dergahın duvarlarına kazdığı
anlatılır. Şair, meşhur Bülbül şiirini de bu evde yazmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder