MERYEM ANA EVİ



Meryem Ana Evi, İzmir Selçuk'taki Bülbüldağı'nda İsa'nın annesi Meryem'in son yıllarını St. Jean (Yuhanna) ile birlikte geçirdiğine inanılan kilise. Hıristiyanlar için hac yeridir. Bugüne kadar papalar tarafından ziyaret edilmişliği vardır.
Meryem'in mezarının da Bülbüldağı'nda olduğu düşünülür.
Efes antik kentin üst kapısının yanından geçilerek çıkılan Meryem Ana ören yerinde, Küçük bir Bizans Kilisesi bulunmaktadır. Burada İsa Peygamber’in annesi Meryem’in yaşadığına ve öldüğüne inanılır. Hristiyanlar yanında Müslümanlarca da kutsal sayılır ve ziyaret edilir, hastalara şifa aranır, adaklar adanır. Kilise’nin Meryem Ana adını alması 431 yılında Efes’te toplanan Ekümenik Meclis’in Meryem’in İsa’yı Tanrı’nın oğlu olarak doğurduğuna karar vermesi ile de bağlı olabilir. Evin bulunuşu da ilginçtir.

Meryem Ana Evi'nin Bulunuşu
M.S. 5. yüzyıldan sonra birçok kaynakta Meryem’in bir süre Ephesos’ta yaşadığı kaydına rastlanmasına karşın, evi ve mezarının yeri karanlıkta kalmıştır. Kuşkusuz ev çoktan yıkılmış ve mezar kaybolmuş olabilirdi. Şimdiki Meryem Ana Evi’nin bulunması Catherine Emmerich’in (1774-1823) gördüğü birtakım vizyonlara dayanır. Alman rahibenin vizyonlarından yola çıkarak “Meryem’in Yaşamı” adlı bir kitap yazılmıştır. On iki yıl yatağından kalkamayacak derecede hasta olduğu ve Ephesos’u hiç görmediği halde, Emmerich, Meryem’in yaşadığı evin kent dışındaki bir dağ yamacında yer aldığını söylemiş ve onu ayrıntılı bir biçimde anlatmıştır.

1891 yılında İzmir’deki Lazaristlerin Başrahibi M. Poulin ve Rahip H. Jung Efes çevresindeki tepelerde bir araştırma gezisi düzenlemiş ve sonuçta anlatılanlara tümüyle uyan yıkık bir ev bulmuşlardır. Bülbül Dağı üzerinde ve denizden 420 m. yüksekteki ev anlatılanlara o denli uymaktadır ki bir gözlemci, “ev ve çevresinin adeta Catherine Emmerich’in talimatlarına göre düzenlendiğini” belirtmiştir. Ev olarak tanımlanmasına karşın burası aslında haç plânlı bir şapeldir. Duvarları 6-7. yüzyıl veya daha sonrasının özelliklerini göstermektedir. Ancak evin çevresinde M.S. I. yüzyıla tarihlenebilecek Roma yapıları ve mozaikleri bulunmuştur. Evin yakınında olması gereken “Mezar” bulanamamıştır. Araştırma ekibi, Şirince (Çirkince) Köyü’ndeki Ortodoks Rumların her yıl 15 Ağustos’ta “Panaya Kapulu” adını verdikleri burada Meryem’in sonsuz uykuya dalışı ile ilgili ayinler yaptıklarını belirlemiştir. Kuşaktan kuşağa aktarılan bu inancın kökeni çok eskilere, Meryem Ana’nın burada yaşadığına da dayanabilir.
Meryem Ana Evi'ni ziyaret ederken, yakınlarda bulunan;Efes, St.Jean Kilisesi, İsa Bey Camisi ve Şirince'de mutlaka görülmeli.


FOTOĞRAFLAR;



Vaftiz Havuzu



Kutsal Su



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İLGİNÇ HİKAYELER,İLGİNÇ MEKANLAR "CİN DELİĞİ,CEHENNEM KAPISI HİERAPOLİS"

İSTANBUL'UN EN GÜZEL 10 SEYİR TEPESİ

MALTEPE BEŞÇEŞMELER