SARI KÖŞK,PEMBE KÖŞK, BEYAZ KÖŞK



Emirgân Korusuİstanbul'da Sarıyer ilçesi'nde yer alan bir korudur. İstanbul Boğazı kıyılarında, Emirgân-İstinye semtleri arasında yer alır. İstanbul Boğazı kıyısında, 47.2 hektarlık bir alanda sırtlar ve yamaçlar üstüne yayılmıştır. Çevresi yüksek duvarlarla çevrilmiş durumdadır.
Koru, 17. yüzyılda Osmanlı padişahı IV. Murad tarafından İranlı Emir Güne Han'a armağan edilmiştir. Daha önce Feridun Bahçeleri olarak anılan bölge bundan sonra Emirgân Korusu olarak anılmaya başlanmıştır. Yüzyıllar boyunca pek çok kez el değiştirmiş, 19. yüzyılda Osmanlı Padişahı Abdülaziz tarafından Mısır Hıdivi İsmail Paşa'ya verilmiştir. 1871-1878 yılları arasında koru içinde 3 köşk yaptırılmıştır. Günümüze de ulaşan bu köşkler Sarı Köşk, Pembe Köşk ve Beyaz Köşk olarak adlandırılmaktadır. 1940 yılında dönemin İstanbul belediye başkanı Lütfi Kırdar'ın girişimiyle kamulaştırılıp park olarak düzenlenerek halka açılmıştır.

SARI KÖŞK
San Köşk: Üst katında üç oda bir salon, alt katta 4 oda, hol ve mutfak, bodrum katından ibarettir. Süsleme sanatının en ince özelliklerini taşır. İç tavanda çiçek motifleri yağlı boya figürler, dış cephe süslemeleri oyma el sanatının tipik örneğidir. San rengi beyazla birlikte motife edilmiş bir kuş evini andıracak şekilde dekore edilmiştir. 

XVII.yy, XIX yüzyıllarda Osmanlı dönemi ağaç işçiliği, mimarı yapılara daha sıcak bir atmosfer sağlanmıştır. Malzeme olarak ceviz, elma, çınar, ıhlamur, abanoz, gül ve meşe ağacı kullanılmış, natüralist çiçek motiflerinin ağırlık kazanmasından; üçgen, yıIdız, zikzak, baklava ve çokgen türü geometrik kompozizasyonların kullanılmasından; sedef, fildişi, baga, altın, gümüş gibi ağaç dışında yardımcı başka malzemelerden de yararlanarak; farklı bir üslup oluşturmuştur. Bu yüzyılda çiçek bezemesi ağaç işlerinin tümünü kaplamıştır. 

XIX.yy' da Batı etkisinde kalarak,seçmeci üsluplar, rokoko, barok ve ampir üsluptaki bezemeler, bu yapıtların içini zenginleştiren unsurlardır. Yüksek tavanlar zengin kalem işleriyle süslenmiştir. Narçiçeği, gül, karanfil, yasemin ve lalelerle bezeli duvarlar, tavanlar altın varaklarla kaplıdır. 

Alt katın önünde, Boğaza bakan dar Şerit, iki set olarak teras haline getirilmiştir. İstinat duvarları, Sarı kandıra taşından örülmüştür. Köşk tekdüze kirli sarı renginden çıkarılıp beyaz sarı karışımı boyanınca, bir kuş yuvası güzelliğini kazanmıştır. Havuzun çevresindeki yola bakan istinat duvarları, granit gebze taşından ördürülmüştür. 

Osmanlı padişahlarının, bir mevsim veya bir kaç gün, bazen de bir kaç saat kalacağı köşkler, kasırlar veya küçük saraylara ( Biniş Köşkü ) denirdi. Mesirelerde yer alan bu yapılarda, bazen sultanın yabancı misafirleri için bu köşkler kullanılmıştır.

Padişahların yaşama tarzı ve av merakı yüzünden çeşitli bahçe ve koruluklarda 50' ye yakın köşk yaptırılmıştır. Varlıklı aileler bu tür kargir, kasır ve köşklere ilgi göstermişlerdir. Osmanlılarda "Köşk ve Konak" isimleri soylu veya varlıklı kimselerin evleri için kullanılırken, "Kasır" yalnızca padişahlar için yapılan yapılar için kullanılmıştır. Tepenin üstünde küçük bir havuz yer alır, Havuz ufak su akıntılarıyla görüşü aşağıdaki geniş gölle, gerisindeki kaskad grottoya çekmektedir. Bahçede sık ortaya çıkan su öğelerinin arka fonu alanı Boğaziçi görünümü ile son bulmaktadır. Sarı Köşk: Av, piknik, dînlenme evi ve konuk ağırlama köşkü olarak yıllarca eski sahipleri tarafından kullanılmıştır. Bir sûre Turing tarafından restoran ve kafeterya olarak kullanılan köşk 1996 -1997 yıllarında İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından elden geçirilerek, büyük bir tadilata başlatılmış en ince noktalarına kadar dikkat edilerek restore edilmiştir. Tadilatlar sonunda, Beltur A.Ş. İşletmeleri tarafından, Restoran ve Kafeterya olarak halkın hizmetine açılmıştır.


BEYAZ KÖŞK

Beyaz Köşk’ün protokol kapısı, ön kapı ve personel kapısı olmak üzere üç giriş kapısı var. Köşkün ana giriş ya da protokol kapısı güney-batı tarafında olup, önünde oldukça büyük ve düzenlemesi muhteşem olan bir bahçe bulunmaktadır. Protokol kapısından önce, köşke gelenlere köşkün ihtişamını anlatır nitelikte bir kapıdır.

Köşkün güneyinde, boğaza bakan cephesinde bulunan fıskiyeli havuz ve çevre düzenlemesi de mekâna bir yeryüzü cenneti havası katmış. Köşkün ön bahçesine açılan kapısı güney-doğu yönüne bakmaktadır. Bu kapı önündeki teras İstanbul Boğazı’na hâkim olacak şekilde düzenlenmiş olup, konuklarının gizemli bir havada ağırlanmalarını sağlamak için her türlü konforu sağlanmış.

Mimarının Balyan ailesinden Sarkis Balyan olduğu sanılan Beyaz Köşk; Neo-Klasik tarzda, kareye yakın dikdörtgen planlı, iki katlı ve ahşap bağdadi sıvalıdır. Ahşap karkas yapılarda duvar yüzeylerinin sıva ile kaplanabilmesi için, ahşap üzerine 1-2 cm aralıklarla yatay olarak çıtaların çakılması gerekir.



PEMBE KÖŞK

 Korulukta İsmail Paşa tarafından yaptırılan üç köşkten biri olan Pembe Köşk İki katlı tam bir Osmanlı evi üslubunda. ahşap kaplamalı, ismine uygun olarak sardunya pembesine boyatılmış, pembe renkli bir köşktür. 

Köşke giriş üç kapıdan yapılır. Protokol kapısı, ön kapı ve personel kapısıdır. Ön girişte, büyük geniş bir salon ve salona açılan iki oda, protokol kapısı girişinden ise gizli bir oda daha mevcuttur. Ayrıca birinci katta Tuvalet, banyo ve mutfak vardır. Salondan ikinci kata geniş bir merdivenle çıkılır. İkinci katta. Merdivenden çıkınca, geniş büyük bir salon ve salona açılan iki büyük odası haricinde. salondan ara koridora geçince koridora açılan beş büyük odası ve iki küçük sandık odası daha vardır. 

1982 yılında Turing tarafindan onarımı yapıldı. Ocak 1995 yılında Büyükşehir Belediyesi' ne devredildi. Köşkün içindeki çeşme ve bahçesindeki çeşme mermerlerindeki ince el işi sanatı raspalanarak temizlenip eski yerlerine yerleştirildi.1995 Şubat ayında belediye tarafından başlatılan bu tadilatla Pembe Köşk, A' dan Z' ye baştan başa büyük bir bakımdan geçirildi. Büyük bir ihtimam ve dikkatle ince el işi sanatınızı tüm örneklerine, paha biçilmez tarihi değerine, saygı gösterilerek eski orjinal haline uygun renkte ve özellikte, çatısı dahil tamamen onarıldı. Dış ve iç cephe boyaları raspa edilerek yenilendi. Alaturka döşemeleri yenilenip cilalandı. Kapı ve pencere doğramalarının bakım onarımları yapılıp boyandı. Elektrik, kalorifer ve mutfak tesisatları yenilendi, bahçe düzenlemeleri yapıldı. İçerisi sedirleri ve önlerinde gümüşletilen sinileri ile batılaşma dönemi öncesi TÜRK EVİ üslubunda döşenmiş ve dış mimarisinin gereğine uyulmuştur. 

Köşk 1878 Mısır Hıdivi Abbas Hilmi Paşa döneminde zamanın paşalarına seyir mekanı olarak hizmet vermiştir. Bugün ise bu köşklerden sadece bürokratlar değil, halkında faydalanabilmesi için, üç yıldızlı işletme fiyatına, beş yıldızlı hizmetle, restoran ve kafeterya olarak halkın hizmetine açılmıştır



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İLGİNÇ HİKAYELER,İLGİNÇ MEKANLAR "CİN DELİĞİ,CEHENNEM KAPISI HİERAPOLİS"

İSTANBUL'UN EN GÜZEL 10 SEYİR TEPESİ

MALTEPE BEŞÇEŞMELER