İÇKALPAKÇI SOKAK SAMATYA

 

İstanbul’un tarihi semtlerinden biri olan Samatya’yı fırsat buldukça ziyaret eder, semtte bir gün geçirmeyi severim. Bir zamanlar Türklerin, Rumların ve Ermenilerin iç içe yaşadığı semtin sokaklarında o günleri anlatan hatıraları yaşamak nostaljik anlar yaşatır. Tabi bir de “İkinci Bahar” (1998-2001) ve “Ali Haydar” hala yaşamaktadır Samatya Meydanı’nda. Türk televizyon tarihinin en önemli dizilerinden birini izleten Şener Şen ve Türkan Şoray sanki hala meydanda karşınıza çıkıverecek gibidir. Ben ce bu diziyi sadece izlememiş dizide yaşamış gibiyizdir.

Böyle bir yerdir Samatya. Her sokağı farklı bir sürpriz yaşatır. Bir sokakta tarihi evler karşılar, diğer sokakta bir kilise ya da Osmanlı dönemi camisi. Semt sakinleri de candandır samimidir.

Bugün Samatya’nın  İçkalpakçı  Çıkmazı’nı  gezelim, fotoğraflayalım. Samatya Meydanı’nın hemen bitişiğinde, meydandan sahil yönüne gidişte, tren istasyonuyla surlar arasında sıkışıp kalmış olan çıkmaz sokak rengarenk cumbalı  evleri ve sokak boyunca gerilmiş iplerde sallanan çamaşırlarıyla zaten dikkatinizi çekecek.

Sokak, fotoğraf vakfının bu sokakla ilgili yaptığı fotografik ve sosyal araştırma projesi ve zaman zaman yapılan sergi çalışmalarıyla da adını duyurmaktadır.

İçkalpakçı Çıkmazı 29 tane rengarenk ahşap evden oluşan bir sokak. Mahalle sakinleri genelde İstanbul dışından gelen ve ekonomik zorluklar yaşayan insanlar. Zaten sokağı gezerken bir fikir sahibi olabiliyorsunuz.

Tren istasyonunun dibinde yer alan bu sokakta yan yana dizilmiş, birbirinden renkli tarihi cumbalı evler sizi bekliyor. Bu renkli evlerin fotoğraflarını çekmeye çalışırken bir anda şoke olabilirsiniz, çünkü bu sokak aynı zamanda kedileriyle de ünlü. Bir anda on-on beş kedi yanınıza gelip sizi sorgulayan gözlerle süzecek, hazırlıklı olun.