AYDINOĞLU MEHMET BEY CAMİİ (ULU CAMİ) BİRGİ



Birgi; günümüzün Ödemiş’e bağlı küçük bir mahallesi,geçmişin görkemli başkenti. Küçük Menderes Vadisi’nde Bozdağ’ın eteklerinde, her köşesiyle tarihi anlatan Birgi Aydınoğulları Beyliği’nin başkentliğini yaparak ünlenmiştir. Yıllarca unutulan Birgi günümüzde hızla ayağa kaldırılmaya çalışılıyor.
Belki yarım saatte bir tarafından diğer tarafına gidersiniz Birgi’nin ama gezmenin keyfini çıkarmak isterseniz bir gününüzü dolu dolu geçirirsiniz..Bozdağ’dan kopup gelen suların sesiyle sabah kahvaltısını yapar (Ödemiş’in meşhur töngül pidesinden yemeyi unutmayın), Çakırağa Konağı’nda  Şerif Ali Ağa’nın aşkını hatırlar, İmamı Birgivi Türbesi’nde huzura erersiniz. Yüzyıllardır ayakta kalan evlerle süslü sokaklarda keyifle gezer, hala kazıları veya restorasyonları devam eden tarihi değerleri ilk defa görmenin mutluluğunu yaşarsınız..

Tabii konumuz olan Ege Bölgesi’nin en eski camilerinden Aydınoğlu Mehmet Bey Camisini gezerseniz birçok özellikleriyle tek olduğunu görürsünüz.


Aydınoğlu Mehmet Bet Camii
Aydınoğlu Mehmet Bey Camii Beylikler döneminden kalma  en eski camilerinden biridir. Selçuklu mimarisinde sık görülen “çok ayaklı camiler” grubundandır. Aydınoğulları Beyliğinin kurucusu Aydınoğlu Mehmet Bey tarafından Birgi’nin fethedilip beyliğin başkenti yapılmasından beş yıl sonra 1312 yılında yaptırılmıştır. Bu bilgiler kuzey ve güney yönündeki  giriş kapılarının üzerinde yer alan kitabelerde bulunur. Her ne kadar beylikler döneminde meydana getirilen çoğu eser gibi Selçuklu mimari yapısının izlerinin taşısa da sahip olduğu bazı özellikler bu camiyi Anadolu ‘daki hatta dünyadaki pek çok camiden farklı kılar.
Çakırağa Konağı’yla birlikte Birgi’nin en önemli simgesi olan bu cami,Türk-İslam geleneğine uygun olarak hamam, medrese ve günümüzde devletin kurucusu Mehmet Bey ve üç oğlunun kabirlerinin bulunduğu türbeden oluşan bir külliye  şeklinde inşa edilmiştir.

Yapı  kareye yakın bir plan üzerine kurulmuştur ve mihraba dikey beş şahınlıdır. Caminin Kuzey  ve Batı yüzeyinde moloz taş, güney ve doğu yüzeyinde ise kesme taş ve mermer bloklar kullanılmıştır. Bu malzemelerin antik dönemde Birgi ve çevresinde kurulan Dioshieron (Zeus’un şehri)  şehrinden devşirildiği düşünülmektedir.
Yapı çift eğimli, ahşap, kırma bir çatıyla örtülmüştür. Sadece mihrap üzerinde küçük bir kubbe bulunur. Camiyi kışları sıcak, yazları serin tutmak için çatının üzerine çamur sıvandıktan sonra kalın kurşunla kaplanmıştır.





Sıradışı Minaresi
Birgi Ulu Camiyi  diğer camilerden ayıran bir başka özelliğiyse minaresidir. Pek çok caminin minaresi arka sağ köşedeyken burada minare ön sağ köşededir. Bu durum büyük ihtimalle  batı cephesine çok yakın olan Aydınoğlu türbesi’nden kaynaklanmaktadır. Kesme taşlardan inşa edilmiş  kare bir kaide üzerine oturtulmuş minare silindirik gövdelidir. Üzerinde  yer alan kırmızı ve firuze renkli sırlı tuğlalardan yapılmış zikzaklı örgü ve baklava desenleri bakanlara muhteşem bir seyir zevki verir. Bu süslemeler büyük ölçüde orijinalliğini koruyarak günümüze kadar gelebilmiştir.






Harime kuzey cephesinin tam ortasında bulunan kapıdan girilir. Kapının üstünde sivri bir kemer vardır. Kemer taşında ve kilit taşında çeşitli bitki motifleri, gülbezekler ve kabartmalar görülür. Dünyadaki pek çok caminin girişi düzken, veya içeri girmek  için merdiven çıkmanız gerekirken Aydınnoğlu Mehmet Bey Camisi’ne 11 ahşap basamaktan inilerek girilir. Bu durum duvarlar arasında bulunan kot ayarlaması farkından kaynaklanır. İçeride yine antik dönemden kalma bir yapıdan devşirilmiş 10’u  granitten, 5’i  mermerden yapılmış on beş sütun bulunur. Bu sütunlar sonradan yapılan onarımlar esnasında beyaz renkli yağlı boya ile boyanmıştır. Dikdörtgen şeklindeki ibadet yerini beş şahına bölen bu sütunlar kuzey- güney doğrultusunda yerleştirilmiştir.

Mihrabı
Birgi Ulu Cami’nin içi çini süsleme açısından oldukça zengindir. Mozaik çinili mihrabı  Anadolu Selçuklu döneminde Konya’da yaptırılan meşhur camilerin mihrabını aratmayacak derecede güzeldir. Merkezi Orta Asya olan ve Türk mavisi olarak bilinen turkuaz ve patlıcan moru renkli çinilerle yapılan bu mihrap geometrik şekillerle ve yıldız figürleriyle bezenmiştir. Ayrıca mihrabın üzerine Arş-ı  Ala (gökyüzünün yedi katı) işlenmiş olup her katta farklı motifler kullanılmıştır.



Göz kamaştırıcı minberi;
Aydınoğlu Mehmet Bey Camii’ni en özel kılan yönü ise şüphesiz minberinde bulunan göz kamaştırıcı ahşap işçiliğidir. Ceviz ağacından yapılan  minber Türk-İslam sanatının en nadide örneklerinden biridir. Tam üç bin parçadan oluşan minberde bu parçalar çivi ve tutkal kullanılmadan Kündekari tekniğiyle birbirine geçirilmiştir Üzerinde üçgen, kare, dikdörtgen, altıgen, sekizgen gibi pek çok geometrik şekil yer alır. Ayrıca Dünya, Güneş ve Ay figürleri Güneş sistemini temsil eder.




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İLGİNÇ HİKAYELER,İLGİNÇ MEKANLAR "CİN DELİĞİ,CEHENNEM KAPISI HİERAPOLİS"

İSTANBUL'UN EN GÜZEL 10 SEYİR TEPESİ

MALTEPE BEŞÇEŞMELER