coğrafi geziler

Antik kentleriyle ünlü Denizli’de son yıllarda hızla ayağa kaldırılan ören yerlerinden biri Leodikeia’dır. Bu antik kentin ziyaret edilme sebeplerinden biri de 2014’te gezilmeye başlanan “Laodikya Kilisesidir”. Çünkü Laodikya Kilisesi İncil’de adı geçen 7 kiliseden biridir. Yani “Kutsal Haç Kilisesi” ne sahip olan Laodikya Antik Kenti, Hristiyanlık Dünyası’nın önemli bir “Kutsal Hac Merkezi” dir. Bu sayede birçok farklı dini grup Laodikeia’da zaman zaman ayin düzenlemektedir. Bu arada İncil’de bahsedilen ve tamamı günümüzde Batı Anadolu’da bulunan 7 kilise şunlardır; Efes (Ephesos) (Selçuk) İzmir (Smyrna) Bergama (Pergamon) Salihli (Sardes) Alaşehir (Philadelphia) Denizli (Laodikeia) Akhisar (Thyateira)) Leodikeia Kutsal Haç Kilisesi Hıristiyanlık dünyası için çok önemlidir. Büyük Constantinus zamanında (M.S. 306-337), Hıristiyanlığın M.S. 313 yılında Milano Fermanı ile serbest olmasıyla birlikte yapılmıştır. Bu yönüyle Hıristiyanlık

Afrodisias ören yeri girişinde sağ tarafta bulunan müze ülkemizin heykeltıraşlık eserleri bakımından en zengin müzelerindendir. Arkeologlarca kabul edilen görüşe göre Aphrodisias antik çağın heykelcilik okulu olarak kabul edilir. Afrodisias Müzesi Afrodisias kazılarında ortaya çıkan eserlerin sergilendiği, bu özelliği ile Müze ve Ören yerinin iç içe olduğu ender müzelerdendir. Afrodisias ören yerinde bir müze oluşturma fikri ve çalışmaları Prof.Dr.Kenan Erim tarafından 1961 yılında başlatılmıştır. 1961 öncesi kazılarından çıkan buluntular İzmir ve İstanbul Arkeoloji Müzelerine götürülmüş, aynı yıl kazılarda çıkarılan buluntular kazı evi deposu ve önündeki Deveci Hanına konuluyordu. Müze bugün bulunduğu yerde 1977 yılında tamamlanıp teşhir çalışmalarına geçilmiştir. Afrodisias Müzesi,Küçük eserler salonunda ören yeri sahası içindeki Akropol Tepe ve Pekmez Tepe höyüklerinde yapılan kazılardan çıkartılan Kalkolitik Dönem, Bronz Çağı erken, orta ve geç dönemle

İstanbul’un taş döşeli sokakları, ahşap ve taş konaklarıyla geçmişi yaşatmaya çalışan, buram buram tarih kokan sokakları vardır. Bu sokaklar nerede denilince ilk akla gelenlerden biri Süleymaniye’de bulunan Ayrancı Sokak’tır.Süleymaniye çevresi anıtsal eserlerin yanında restore edilen ya da restore edilmeyi bekleyen bir çok sivil mimari esere sahiptir. Fatih ilçesi Demirtaş Mahallesi’nde Süleymaniye Külliyesi ile Haliç arasında bulunan sokak, 16. Yüzyıldan 19.yüzyıl sonlarına kadar Osmanlı’nın sivil mimarisinin en güzel örneklerini barındırmaktadır.Özellikle 180 yıl öncesine dayandırılan ahşap konakların ayakta kalabilen orijinal Osmanlı evlerini burada görmek mümkün. Bazları harap durumda olan konakların bir bölümümü belediyeye bağlı KUDEP (Koruma, Uygulama ve Denetim Bürosu ) tarafından 1998 yılından itibaren restore edilip hem kullanıma hem de turizme kazandırılmıştır. İşte eski İstanbul bu demek, tarihi koklamak ve huzuru yaşamak için bu sokak mutlaka görü

Vize,Kırklareli’nin  ıhlamur kokulu ilçesi. Türkiye’nin “cittaslow” yani yavaş şehir sınıfına dahil edilen yerlerinden. Bakmayın yavaş şehir denmesine, MÖ 4 binli yıllardan beri yerleşimin olduğu, çeşitli uygarlıkların hakimiyet sürdüğü tarih kenti. Vize,genelde Gazi Süleyman Paşa Camii (Ayasofya Camii) ve Trakya’nın tek amfi tiyatrosuyla anılır ama bu ilçeye gelenlerin genelde bir soluklanma molası verdiği kalesi de vardır. Günümüze bazı sur duvarları, burçları ,kapısı başta birçok kalıntısı ulaşan Vize kalesi Kale Mahallesinde ilçenin en yüksek tepesinde bulunmaktadır. Bu nedenle hem gezmek, hem tarihi koklamak hem de Vize’yi tepeden izleyip soluklanmak için harika bir yerdir. Tarihte, Traklara, Roam, Bizans ve Osmanlılara ev sahipliği yapmış olan kale iç ve dış kale olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Kalenin MÖ. 70’li yıllarda inşa edildiği düşünülmektedir. Kesin inşa tarihini gösteren bilgi/belge yoktur ancak daha sonraları onarım gördüğünü belgeleyen kitabe b

Muğla’nın Yatağan ilçesinin 6 km. batısında yer alan Stratonikeia ören yeri ülkemizdeki alışılmış antik kentlerden farklı özellikleriyle dikkati çekiyor. 2009 yılından beri kentte kazı çalışmalarını yürüten ve adeta kendini bu kente adayan Prof.Dr.Bilal Söğüt’ün dediği gibi “Stratonikeia dünyada tek” Peki Stratonikeia’yı tek yapan özelliği ne? -Stratonikeia Antik dönem,Karya,Suriye,Pers,Roma,Selçuklu,Beylikler,Bizans, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi eserlerinin iç içe, yan yana yaşatıldığı kent. -Kenti gezerken bir yanda Roma hamamını, yanında beylikler dönemi hamamını, Osmanlı dönemi Şaban Ağa Camii’ni ve Cumhuriyet dönemi Türk evini görebiliyorsunuz. -Taş döşeli Osmanlı sokaklarında gezerken ir anda karşınıza Roma dönemi meclis binası çıkabiliyor. -Mermer sütunlu yollarda yürürken bir anda “Ağa Evi “ diye adlandırılan yapıların görkeminde hayallere dalabiliyorsunuz. -Köyün girişinde ve ortasında yer alan köy meydanlarında asırlık çınarlar altında dinlenirken çevreni