EYÜP SULTAN
Ebu Eyyûb Halid bin Zeyd veya Ebu Eyyûb El-ensarî veya Türkçede zaman zaman Eyüp Sultan olarak anılan
Sahabe'den biridir. İslam peygamberi Muhammed'i Mekke'den Medine'ye göç ettiği
zaman evinde ilk misafir eden sahabidir. Bu sebeple kendisine bu olaydan sonra
mihmandar-ı nebevî de dendiği olmuştur. Daha sonra 90'lı yaşlarında İstanbul
kuşatması sırasında şehit olmuştur. Vasiyeti üzerine İstanbul surlarının dibine
gömüldüğüne dair bir rivayet vardır. Anlatıya göre daha sonra Akşemsettin
manevi keşif yoluyla mezarını bulur. Şu anda onun adına bir türbe, kendi adı
ile anılan Eyüp semtinde ve kendi adı verilen Eyüp Sultan Camii'sinde
bulunmaktadır.
Eyüp Sultan Camii, İstanbul'da Eyüp semtinde Haliç kıyısında
bulunan cami. Cami olmasının ötesinde kutsal bir ziyaret yeridir. Camii,
dikdörtgen planda, mihrabı çıkıntılıdır. Merkez kubbe altı sütun ve iki
filayağına müstenit kemerlere yaslanır, etrafında yarım kubbe, ortasında Eyüp
Sultan türbesi, sandukasının ayak ucunda bir pınar, avlu ortasında asırlık bir
çınar bulunmaktadır.
1458'den sonra çeşitli defalarca tamir gören camiinin
minarelerinin boyu önceleri kısaydı, 1733'de yeni uzun minareler yapıldı.
1823'de deniz tarafındaki minare, yıldırımla hasar gördügü için yeniden inşa
edildi.
Cümle kapısı önündeki Sinan Paşa kasrı 1798'de
yıktırılmıştır. Yerinde ulu bir çınar ağacı gölgesinde etrafı parmaklıklı bir
set ve çimen sofa vardır. Parmaklığın dört köşesinde dört çeşmecik bulunur.
Bunlara hacat çeşmeleri, kısmet çeşmeleri denir. Tamir edildikten sonra camiyi
açıp namaz kılan Sultan III. Selim Mevlevi olduğu için parmaklıkların üzerinde
mevlevi sikkeleri vardır.
Dış avlunun caddeye açılan iki kapısı vardır. İç avlu 12
sütuna müstenit 13 kubbelidir.Avlunun ortası şadırvandır. Türbe tek kubbeli, 8
köşelidir. Türbe methalinde nakşı kademi saadet, sağında sebil bulunur.
Mihrab eyvandır, minber mermerdir. Mihrab tarafı hariç üç
tarafı galerilidir. Son cemaat yeri önünde 6 sütunlu ve 7 kubbeli bir revak
vardır.
Fatih'ten sonra asırlarca padişahlar Eyüp Sultan Camii'nde
kılıç kuşanmışlardır. Bunu Fatih başlatmış, ilk kılıcı Fatih'e Akşemseddin
kuşatmıştır. Padişahlar Sinan Paşa Köşkü'nden kayıkla Bostan iskelesine gelir,
camide iki rekat namaz kılar, şeyhülislam kılıcı kuşatırdı.
Caminin dış avlusunda sebil bulunmaktadır. Üç pencerelidir.
Bayramlarda ve özel günlerde şerbet dağıtıldığı için şerbethane denilmiştir.
Eyüp Sultan Türbesi
Türbe sekiz köşeli olup tek kubbelidir. Kesme taştan
yapılmıştır. Kubbe cephe yüzlerine oturtulmuştur. Kasnağı yoktur. Cephe
köşelerine kabartma sütunlar yapılmıştır. Pencere söveleri mermerdir. Kapısını
bulunduğu cephe hariç, diğerlerinde alt üst iki pencere bulunmaktadır. Alt
pencerelerin pirinçten dökme kapakları mevcuttur . Kemerli yapısı alternatifli
olup mermerdir.
Dışı çinilerle süslü türbe özellikle Cuma, kandil ve bayram
günleri ziyaretçilerle dolup taşar. İşleri ters gidenler, kısmetini açtırmak
isteyen kızlar, yeni evlenenler, sünnet olanlar ve çeşitli dilekleri olanlar
türbenin önünde dua eder ve çevresini üç defa dolaşırlar. Türbenin ayak ucunda
bulunan suyun kalp hastalığına şifa olduğuna inanılır. Eyüp Sultan'da dilek
tutanlar çeşitli adaklar adarlar (yiyecek dagıtmak, kurban kesmek vs.) ve
dilekleri gerçekleşenler bu adakları fakir insanlara dağıtırlar.
Not; Bayram ve Kandil günlerinde,Cuma günü ve Ramazan boyunca türbeyi ziyaret etmeyi düşünenler yoğun bir kalabalık ve trafik kaosuna hazır olsunlar.
Bu kadar çok kabir, türbe, lahit başka bir camide iç içe geçmemiştir. Serviler ve mezarlıklar cami çevresini uhrevi bir mekân yapar. Necip Fazıl, Fevzi Çakmak, Ferhat Paşa, Mehmet Paşa, Siyavuş Paşa, Beşir Fuad, Ahmet Haşim, Ziya Osman Saba, Sokullu Mehmet Paşa burada yatmaktadır.
Yorumlar
Yorum Gönder