HİERAPOLİS


Denizli’ye 18 kilometre uzaklıkta yer alan Hierapolis biraz Pamukkale travertenlerinin gölgesinde kalsa da antik kent meraklılarının mutlaka gezmesi gereken yerlerdendir. Özellikle oldukça sağlam şekilde ayağa kaldırılan tiyatrosu, antik çeşmeleri,Bizans kapıları, sütunlu yolu, St Philip kilisesi ve mezarı ve müzesiyle görülmeye değer ören yerlerindendir.


Tabii ki travertenlerden ayrı düşünülemez Hierapolis, çünkü kuruluşu ve gelişmesi buradaki şifalı sular ile bağlantılıdır. Antik dönemin “Kutsal kentidir” zira ve arkeoloji litaratürüne “Holl City” olarak geçmiştir.Kentte bir çok tapınak ve dini yapı olması bu isimle anılmasının temel nedenidir.


Şifa arayanların büyüttüğü kenttir tarihte. Ömrünün son dönemlerini bu kutsal kentte geçirmeyi isteyen ve burada ölen insanlar etkisiyle antik kentlerimiz arasında en geniş ve en ihtişamlı nekrapole sahip yerdir aynı zamanda.



Kentin kuruluşu ve kime ait olduğu kesin değildir ancak; Strabon ile Ptolemaios verdikleri bilgilerde, Karia bölgesine sınır olan Laodikeia ve Tripolis kentlerine yakınlığı ile Hierapolisin bir Frigya kenti olduğunu ileri sürerler.

Kentin kuruluşu hakkında bilgilerin kısıtlı olmasına karşın; Bergama Krallarından II. Eumenes tarafından MÖ. II. YY. başlarında kurulduğu ve Bergamanın efsanevi kurucusu Telephosun karısı Amazonlar kraliçesi Hieradan dolayı, Hierapolis adını aldığı bilinmektedir.



Kent Batı Anadolu deprem kuşağı üzerinde yer aldığı için sık sık büyük depremler yaşamış, özellikle MS 60 lı yıllardan sonra yenilenerek Helenistik özelliğini kaybedip tam bir Roma şehri olmuştur.

Bizans döneminde ise önemli bir Hıristiyanlık merkezi (Metropolis) olmuştur. Bunda biraz da MS. 80 yılında Hıristiyanlığı yaymak için buraya gelen Hz.İsa’nın havarilerinden Aziz Philip’in öldürülmesi ve sonradan ona büyük değer verilmesi etkili olmuştur.

Kent 12. Yüzyıl sonlarına doğru Türklerin hakimiyetine geçmiştir.
Hierapolis antik kenti çok geniş bir alana dağıldığı için gezmek biraz zahmetli ve zaman alıcı. Anlayarak gezmek için bir gün ayrılmalı. 




Kente ister travertenlerin bulunduğu güney kapısından isterseniz kuzey kapısından giriyorsunuz. Kuzey kapısından girdikten sonra yine isterseniz nekrapol alanından itibaren yaklaşık 3 km yürüyerek Bizans kapılarına ulaşarak gezmeye başlıyorsunuz. Ya da servislerle (3 Tl) antik havuzun olduğu yere kadar gelip tura başlıyorsunuz.

Hierapolis veya Pamukkale travertenlerini gezmenin bedeli oldukça fazla maalesef. Müze kartı olmayanlar için giriş 35 Tl.











Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İLGİNÇ HİKAYELER,İLGİNÇ MEKANLAR "CİN DELİĞİ,CEHENNEM KAPISI HİERAPOLİS"

İSTANBUL'UN EN GÜZEL 10 SEYİR TEPESİ

MALTEPE BEŞÇEŞMELER