İLGİNÇ HİKAYELER,İLGİNÇ MEKANLAR;İSTANBUL BOĞAZININ DÖRT MÜBAREK KORUYUCUSU
Rivayet olunur ki,İstanbul Boğazı’nın dört mübarek
koruyucusu, dört evliyası varmış. Avrupa tarafında Yahya Efendi ve Telli Baba,
Asya tarafında Aziz Mahmud Hüdai ve Yuşa Hazretleri.
Tabii bu inanç meselesidir, ister haklı dersiniz ister güler
geçersiniz.Ama insan düşünmeden de edemiyor. Doğru ya Beşiktaş’ta boğazın
Marmara girişinde Yahya Efendi yatıyor, tam karşısında Üsküdar’da Aziz Mahmud
Hüdai.Beykoz sırtlarında Hz.Yuşa’nın kabrini görüyorsunuz, karşıda
Rumelikavağı’na giderken Telli Baba’yı
ziyaret ediyorsunuz.Sanki karşılıklı Karadeniz’i seyrediyorlar.
Yine anlatılanlara göre, bilhassa Karadeniz’e çıkan ve dönen
Müslüman ve Hristıyan gemiciler sahile yanaşarak bu dört Allah dostuna selâm
vermeden boğazı geçmezlermiş. Onlara göre bu dört muhterem İstanbul’un ve
boğazın manevi bekçileriymiş.
Bu konuda dikkat çeken bir başka ayrıntı ise bu türbelerin
boğazın iki yakasında neredeyse aynı hizada bulunmaları.
Peki bu muhterem zatların hikayeleri nedir?
Aziz Mahmud Hüdai ve Yahya Efendi’nin kimlikleri,
tarihimizdeki ve kültürümüzdeki yeri sağlam bilgilere dayanmaktadır.Yaşamışlardır,
fikirleriyle, hayat tarzları ve inançlarıyla bir döneme damga vurmuşlardır. Ama
Hz. Yuşa ile Telli Baba konusu “tahmin edilmektedir, sanılmaktadır” gibi
acabalar taşımaktadır.
AZİZ MAHMUD HÜDAYİ HAZRETLERİ KİMDİR?
Aziz Mahmut Hüdayi Hazretleri’nin türbesi Üsküdar’da
Doğancılar semtinde bulunuyor. Celveti tarikatının kurucusu olan Aziz Mahmud
Hüdayi Hazretleri’nin “Ben öldükten sonra mezarımı ziyaret edenlerin ölümü
denizden olmasın ve duaları kabul olsun” şeklinde dua ettiği bilindiği için
türbesi halkın sıkça ziyaret ettiği bir mekandır. Üsküdar meydanından türbeye
ulaşım çok kolay olduğu için çok sayıda ziyaretçi Aziz Mahmut Hüdayi
Hazretlerinin türbesinde dua ederler.
Osmanlı devri İstanbul velîlerinin büyüklerindendir. Asıl
adı Mahmûd’dur. “Hüdâyî” ismi ve “Azîz” sıfatı kendisine sonradan verilmiştir.
BEŞİKTAŞLI YAHYA EFENDİ
Yahya Efendi’nin türbesi, Beşiktaş’ta Yıldız Parkı’nın
yanında, Yahya Efendi çıkmazındadır. Yahya Efendi’nin doğduğu tarihte
Trabzon’da vali olan Yavuz Sultan Selim Hân’ın oğlu şehzade Süleyman’da bu
tarihlerde dünyaya gelmiştir. Bu yakınlık, uzun yıllar kadılık yapan Yahya
Efendi’nin Kanuni Sultan Süleyman’ın süt kardeşi olmasına vesile olmuştur. İlk
eğitimini Trabzon’da babasından ve daha sonra Müfti Ali Çelebi’den alan Yahya
Efendi daha sonra İstanbul’a göç etmiştir.
Başlangıçta Anadolukavağı’nda, ardından da bugünkü Yuşa
Tepesi adı verilen mevkide ikamet ettikten sonra gördüğü bir rüya üzerine
günümüzde türbesinin bulunduğu alanı parasını vererek satın almış ve bir
külliye yaptırmıştır.
Yahya Efendi ömrünün sonuna kadar mücahede ve ibadetle vakit
geçirmiş, 1570 senesi Zilhicce ayında Kurban Bayramı gecesinde 78 yaşında iken
Beşiktaş’daki dergahında ebedi aleme göçmüştür.
Yavuz Sultan Selim ve Kanuni’nin sık sık görüş aldığı büyük
velilerden sayılan Yahya Efendi’nin türbesinin mimarı Sinan’dır.
YÛŞA HAZRETLERİ
Yuşâ Tepesi İstanbul’un Anadolu Kavağında Beykoz ilçesinde
bulununan tepedir. Kuzeyinde Yoros kalesi bulunur. Zirvesi denizden 201 m
yüksekliktedir. Bu zirve, Yuşâ Türbesi ve Camii’nin bulunduğu mekândır.
Türbede gömülü olan zatın Yuşâ Hazretleri olduğuna
inanılmaktadır. Hazreti Yuşâ bir
rivayate göre Musa Peygamber ile birlikte Mecme’ul-Bayreyn’e yani Boğaziçi’ne
gelmiş ve vefat ederek bu tepeye gömülmüştür. Çeşitli tefsirlerde Yuşâ’nın
Musa’nın vefatından sonra peygamber olarak görevlendirildiği nakledilir.
TELLİ BABA KİMDİR?
Asıl adı Abdullah olan ve halk arasında Telli Baba olarak
anılan ve tanınan bu zat-ı şerif, Kadirî tarikati şeyhlerinden bir velidir.
Allahu Tealâ’nın ahlakı ile ahlaklanmış ve Resulûllah Efendimiz Hazretleri’nin
sîret ve sünnetine can ve gönülden bağlanmış olması dolayısıyle din ve mezhep
farkı gözetmeksizin, kendisini ziyaret ve müracaatta bulunanlardan manevi
himmetini esirgememiş ve yardım isteyenlerin imdâdına ruhaniyyeti ile
yetişmiştir.
Telli Baba’nın türbesi, dünya hayatında iken kendisinin
yalnızca Allahu tealaya ibadet ve naz-ü niyaz eylediği zaviyesidir ki, alem-i
cemale göçünce dervişleri onu aynı yere defnetmişler ve kabr-i münevverini
ziyaretgâh haline getirmişlerdir.
Makam-ı mübarekleri, Sarıyer’den Rumeli kavağına giden yolun
ortasında, Yuşa Hazretleri’nin yattığı tepenin tam karşısında, boğazın Rumeli
yakasında bir yerdedir.
TELLİ BABA HAKKINDAKİ RİVAYETLER
Bu zat-ı şerifin Fatih Sultan Mehmet Han ile birlikte
İstanbul şehrinin fethine iştirak eden veliyullah safında bulunduğu da
söylenmektedir. Bir diğer rivayete göre de Sultan 2. Mahmud devrinde, Rusların
Karadeniz boğazına tecavüzleri esnasında, Telli Baba’nın dervişleri ile
birlikte düşmana karşı koymak ve savaşmak maksadıyla şimdi türbesinin bulunduğu
yere geldiği ve kendisine bir zaviye yaptırarak boğazın bu hakim noktasına
yerleştiği, o günden itibaren vatan bekçiliği görevini deruhte ederek güzel
İstanbul’un manevi muhafızlığına kıyamete kadar devam edeceği anlaşılmaktadır.
Türbesinin bulunduğu yer, askeri önemi haiz müstahkem bir ınıntaka olduğundan
sivil halka kapatılmış ve bu sebeple zaviyesi ve kabri bir müddet terkolunmuş,
sonradan görülen rüya üzerine tekrar ziyarete açılmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder