BEYLERBEYİ

Beylerbeyi, İstanbul’un Anadolu yakasında komşusu olduğu; Çengelköy, Kuzguncuk, Anadoluhisarı semtleri gibi tarihi, samimiyeti arayanların tercih ettiği semtlerden. Yine komşu semtleri gibi mahalle kültürünü hissedebileceği yerlerden. Bir zamanlar,” Çengelköy’ün zerzevatı, Kuzguncuk’un haşeratı, Beylerbeyi’nin teşrifatı ünlüdür” derlermiş. Öyledir güleryüzlüdür, samimidir, kibardır insanları. Tabii ne kadar Beylerbeyi’li varsa artık..

Beylerbeyi, 1960'a kadar Üsküdar İlçesi'ne bağlı bir bucak iken, 1960'tan sonraki idari değişiklikler sırasında bucak olmaktan çıkmış, mahalle olarak doğrudan Üsküdar İlçesi'ne bağlanmıştır.

Anadolu yakasının diğer semtleri gibi eskiden çok sayıda gayrimüslim vatandaşın yaşadığı bir semt iken bugün sayıları  yok derecede az kalmıştır.Tabii hayat gibi semtte zamana yenik düşmüştür. Tarihi konakları, huzur veren sokakları, kiliseleri bir bir yok olmuş, yerine apartmanlar yükselmiştir. 

Yine de güzel zaman geçirilebilir Beylerbeyi’nde..Elinize fotoğraf makinenizi alıp sokaklarda keyifli bir tur atabilir zamana direnmeye çalışan eski evleri resimleyebilirsiniz.

İskeleye doğru inerken sağ tarafta kalan Hamid-i Evvel Camii Beylerbeyi’nde gezilmesi gereken yerlerden. Cami 1788 yılında I.Abdülhamid zamanında mimar Tahir Ağa tarafından yaptırılmıştır. Mimarisiyle, boğaza hakim konumuyla mutlaka görülmesi gereken camilerden.

Cami çıkışında yapılması gereken iskele kıyısında boğaz manzaralı çay kahve keyfi yapmak. Burası Beylerbeyi’nin en keyifli en manzaralı yerlerinden. Tabii fotoğraf makinesi mutlaka yanınızda olmalı.

Beylerbeyi gezisini en güzel şekilde tamamlamak Beylerbeyi Sarayının gezilmesiyle olmalı.

http://zekeriyaipek.blogspot.com.tr/2014/01/beylerbeyi-sarayi.html