TARAKLI

Yakın zamana kadar (1987) Sakarya’nın Geyve ilçesine bağlı kendi halinde bir kasaba olan Taraklı yapılan idari düzenlemeler ve restorasyon çalışmaları sonucu günümüzde ismini en fazla duyuran ilçelerimizden biri olmuştur.

Küçük ama samimi, sıcak bir yer Taraklı. Bu samimiyeti daha ilçe girişinde hissetmeye başlarsınız.

Sakarya iline 65, Geyve ilçesine 34, İstanbul ve Ankara’ya yaklaşık 200 kilometre uzaklıktadır.

Geyve tarafından gelirken solda Taraklı’yı gördüğünüz anda aracınızı kenara çekip bu manzarayı resimlemeden ,”taraklı hatırası” fotoğrafı çekmeden yapamazsınız.

Sit alanı kabul edilen ilçenin merkezi dışındaki alanlarda yapılan günümüzün beton yığını binaları binaları görüntü kirliliği yaratsa da güzel bir manzara karşılar insanı.Taraklı’da görebileceğiniz her yeri; Hisar Tepesini, Yunus Paşa Camii’ni, Asırlık çınarı,tarihi evleri ve sokakları bir karede görebilirsiniz.

Taraklı’nın kuruluşu 1289 yılına kadar iner.”Manavlar” denilen Türkmen grubu tarafından kurulmuştur.

Küçük bir ilçe olmasına rağmen, gezmeyi, fotoğraf çekmeyi  seven, tarihe, nostaljiye ilgi duyanların dolu dolu bir gün geçirebileceği bir yer.

Peki Taraklı’da bir gün nasıl geçirilir?

Tabii Taraklı’da ilk yapmanız gereken Arnavut kaldırımlı sokaklarında dolaşıp tarihi Taraklı evlerini resimlemek olmalı.

Osmanlı şehir dokusunun karakteristik özelliğini yansıtan bu evlerin bazıları 3 asırlık geçmişe dayanmaktadır. Genellikle üç katlı olarak yapılmış tarihi konaklar Taraklı meydanından başlayıp dört bir yana açılan dar sokaklarda gezilebilir, resimlenebilir. Bazıları restorasyondan geçirilip kültür evi, butik otel veya cafe restoran olarak kullanılmaktadır.

Taraklı’nın iki tepesinden biri olan Hisar Tepesi’ne tırmanıp hem birçok hikaye barındıran evleri görmeli hem de Taraklı’nın panoramik seyrini yaşamalısınız.

Meydanın solunda yer alan ve Mimar Sinan eseri olan Yunus Paşa Camii’ni mutlaka görmelisiniz. Büyük mimar bu caminin taşlarını oyarak içinden demir geçirmiş ve aradaki boşluklara da kurşun döktürmüştür. Bu durum 1517’de yapılan caminin günümüze kadar sapasağlam kalmasını ve halk arasında “Kurşunlu Camii” olarak da adlandırılmasını sağlamıştır.

Cami çıkışında Taraklı çarşısını dolaşıp salaş bir kahvede yorgunluk çayı/kahvesi içmelisiniz.

Sonraki durağınız etnoğrafya müzesi gibi düzenlenmiş Taraklı Kültür Evi’ni gezip, içeride ağaç işlemeciliğiyle uğraşan ustalarla sohbet etmek olmalı.

Taraklı gezinizi Yusuf Bey Mahallesi’nde bulunan 7 asırlık tarihi çınarın altında dinlenerek tamamlamalısınız.Osmanlıların fethettikleri yerlere çınar ağacı dikme geleneğine dayandırılan asırlık çınar bütün ihtişamı ve yılların yorgunluğuyla selamlayacak sizi.

Taraklı’ya gelmişken zamanınız olursa yakınında bulunan Göynük ilçesini de programınıza dahil etmelisiniz.