NYSA ANTİK KENTİ


Nysa antik kenti Aydın’ın Sultanhisar ilçesinde. Aydın’a yaklaşık 30 km, Sultanhisar’a 3 km uzaklıkta. Sultanhisar içinden tabelaları takip ederek rahatlıkla ulaşılabiliyor.

Nysa Aydın Dağları’ndan gelen suların oluşturduğu Tepecik Deresi’nin iki yanına kurulmuş  (günümüzde dere tamamen kuru tabii) iki şehir görünümünde. İki yaka şehrin güçlü döneminde üç tane köprü ve tünelle bağlantılıymış. Bu tünellerin aynı zamanda suların akışını düzenleyen su yolları olduğu da belirtilir.Bilhssa yaz mevsiminde geziyorsanız tünellere dikkatli girmekte yarar var.Bazı sürüngenlerin serinleme alanı çünkü. Genelde girişte görevli tarafından uyarılıyorsunuz zaten. 


                                  Roma Köprüsü kalıntıları
                                                   Tüneller
Nysa ülkemizin keşfedilmeyi bekleyen ve kazılar tamamlandıkça büyük ilgi çekecek antik kentlerden. Bugünkü haliyle bile ziyaretçilerini mutlu edecek kalıntılara sahip.

Nysa ülkemizin romantik mimariye sahip antik kentlerindendir.Kuzey tarafını Aydın Dağları’na (Messogis) dayamış, güney tarafını da bereketli menderes ovasına döndürmüştür. Özellikle kış mevsiminde gürül gürül akan tepecik Deresi’nin sesini dinlerken yanında yer alan tiyatroda oyunlar izlemişler, dere üstünde buluna stadyumda yarışlar yapmışlardır.

Nysa Antik kentinin kuruluşu MÖ 6.Yüzyıla dayandırılmaktadır.Kent hakkında bilgilerin çoğunu antik çağın ünlü coğrafyacısı Amasyalı Strabon’dan alıyoruz. Strabon’un ömrünün üç yılını burada geçirmiş eğitimler verdiği belirtilir. Nysa’nın altın çağlarını yaşadığı zamanlarda antik çağ için büyük nüfus sayılabilecek 40 bin insanın yaşadığı anlatılmaktadır.Özellikle gymnasium ve kütüphane bu kentin eğitim merkezi olduğunu kanıtlıyor.

Byzantion'lu Stephanus,Ethnica adlı eserinde Eski Çağ'da Nysa adını taşıyan on kentten Karia bölgesindekinin Suriye kralı Seleukos'un oğlu I.Antiochos Soter (M.Ö. 281-261) tarafından eşi adına kurulduğunu belirtir. Strabon'a göre Nysa Poleponnes'teki (Yunanistanın güneyindeki yarım ada=Mora yarımadası) Sparta'dan gelen Athymbros, Athymbrados ve Hydrelos adlı üç kardeş tarafından kurulan üç ayrı küçük yerleşmenin sonradan büyük bir kent halinde birleşmesi ile olmuştur ve Athymbros da bu yeni kentin kurucusu olarak anılmıştır. Bu nedenle antik kent başlangıçta Athymbra olarak adlandırılmış ve zaman zaman da Antiocheia olarak tanınmıştır. Kentin adının M.Ö. 2.yüzyılın başlarında Nysa olduğu bilinmektedir.


Nysa Antik kenti günümüzde Ankara Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim görevlileri ve öğrencileri tarafından her yıl biraz daha gün yüzüne çıkarılıyor.Hala yeterince tanıtımın olmaması, bu kentin gezi programlarına alınmaması, turizme yeterince kazandırılamaması büyük eksiklik.


Nysa Antik kentini gezmeye başlayalım şimdi;

Antik kentin girişinde sizi ilk karşılayan sütünlu caddeye açlıan, Podyumlu tapınak ve kütüphaneye ulaştıran yolun başlangıcı olan kemerli kapı karşılıyor. 


Karşısındaki gişeden alacağınız 5 TL ücretli (müze kartınız yoksa) giriş biletini aldıktan sonra şehri gezmeye başlıyorsunuz. İster arabanızı girişteki otoparka park edip yürüyerek isterseniz  değişik bölümlerine arabayla giderek gezebiliyorsunuz.

Kent girişinde ilk dikkati çeken yapı kalıntısı sağdaki Tepecik deresi kıyısındaki stadyum, solda yer alan hamam,gymnasium ve dükkanlar oluyor.


Gymnasium, antik kentin batısında yer almakta (girişte sol tarafta), 165 metre uzunluğunda ve 70 metre genişliğinde dikdörtgen şeklinde bir alanı kapsamaktadır. Nysadaki gençlerin düşünsel ve bedensel olarak eğitim gördükleri bu büyük yapı kalıntısı Strabon zamanında büyük olasılıkla daha küçük ölçülerde bulunuyordu. Bu günkü yapı kalıntıları ise Geç Roma İmparatorluğu dönemindedir ve Gymnasium'un bu yapısı özellikle 19. yüzyılda ve son zamanlarda oldukça tahrip görmüştür.

Stadyum, Strabon’un da eserinde bahsettiği, vadinin iki yamacına topoğrafyaya uygun olarak yapılmış 30 bin kişilik bir yapıdır.Roma dönemi mimarisinin üstün özelliklerini taşımaktadır.yaklaşık 192 metre uzunluğunda, 44 metre genişliğindeli stadyum sel suları nedeniyle günümüze büyük tahriplerle ulaşmıştır. Özellikle vadinin doğu yamacındaki kalıntılar daha fazla tahrip olmuştur. 


Stadyum yanından devam ettiğinizde önce dükkan kalıntılarını sonra da kütüphane levhasını göreceksiniz.


Nysa kütüphanesi Efes’teki Celcius Kütüphanesi’nden sonra ülkemizin ikinci büyük antik dönem kütüphanesi olarak kabul edilir. Kütüphane aynı zamanda toplantıların yapıldığı ve davaların görüldüğü mekan durumundadır. MS 130 yıllarında yapıldığı düşünülmektedir.Dış mekan ölçüleri 25 m x 14 m, iç mekan ölçüleri 13,3x 8,7 m dir. Ahşap koridorlarla ulaşılan iki katı ve 16 kitap rafı vardır. Kütüphaneyi yaptıran kişinin lahti güney kısımda ortaya çıkarılmış ve Aydın Müzesi’ne kaldırılmıştır.


Kütüphane gezinizin ardından karşınıza zamanımıza oldukça sağlam şekilde ulaşabilen Nysa tiyatrosu çıkacak.yaklaşık 12 bin kişilik tiyatronun MÖ 1. Yüzyılda yapıldığı düşünülmektedir. Tiyatronun sahne yapısında çok iyi korunmuş durumda olan şarap tanrısı Dionysos (Bacchus) kabartmaları bulunur. Bu kabartmaların ve diğer sahne frizlerinin orijinalleri Aydın Müzesi’nde sergilenmektedir. Tiyatroda alçı kalıplarını görebilirsiniz. Nysa Tiyatrosu, diğer Anadolu antik tiyatroları gibi Anadolu-Roma tiyatroları karakteristik özelliği taşımaktadır.



Nysa Antik kentini gezmenin  en güzel yanlarından biri de; tam bitti derken yeni bir sürpriz sunması oluyor. Tiyatrodan çıkıp Kavaklı (Yörük Ali Efe’nin doğduğu köy) yolunda devam ettiğinizde sağ tarafınızda Önce Çarşı Bazilikasını


      caddeyi


       sonra da 700 kişi kapasiteli “meclis binasını” göreceksiniz.


Meclis binasından çıkıp sola doğru zeytinlikler içinde devam ettiğinizde Nysa’daki en güzel yapılardan biri çıkacak karşınıza;Agora


Agora, doğu-batı yönünde 113,5 m, kuzey-güney yönünde ise 130 m’lik bir alanı kaplayan geniş bir pazar yeridir. Dört tarafında sütunlu portikolar bulunan ve iç ölçüleri 88,5 m x 102 m olan bu yapı, özellikle doğu stoa’sının (revak) sahip olduğu mimari özellikler nedeniyle, Geç Hellenistik Dönem’e tarihlendirilmiştir.Diğer antik kentlerde olduğu gibi Nysa’nın ekonomik ve ticari yaşamının merkezidir Agora ve mutlaka Nysa gezi programlarına eklenmelidir.

Nysa antik kenri şu an yeterince tanınmıyor gezilmiyor belki ama yakın gelecekte ülkemizin çok merak edilen gezilmek istenen yerlerinden olacaktır.









Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İLGİNÇ HİKAYELER,İLGİNÇ MEKANLAR "CİN DELİĞİ,CEHENNEM KAPISI HİERAPOLİS"

İSTANBUL'UN EN GÜZEL 10 SEYİR TEPESİ

MALTEPE BEŞÇEŞMELER