DERİNKUYU YERALTI ŞEHRİ

Binlerce yıldır birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış Anadolu toprakları yerüstündeki tarihi ve kültürel değerleri yanında yeraltı şehirleriyle de araştırılmaktadır. Sanırım dünyada en fazla yeraltı şehrine sahip topraklara sahibiz. Hergün yeni bir yeraltı şehri sürpriziyle karşılaşmamız mümkün. Nitekim daha yakın zamanda Nevşehir’de TOKİ inşaatı sırasında dünyanın en büyük yeraltı şehrinin ortaya çıktığı haber edildi.

Anadolu insanları tarih boyunca yerüstünde harika eserler sunmanın yanında korunma amacıyla yer altında da şehirler kurmuşlar devasa yerleşimler oluşturmuşlardır. Bu yerleşimlerin bir çoğunun tünellerle birbirine bağlı olduğu da anlatılır. Bu konuda her geçen gün yeni bir sürprizle karşılaşmamız mümkün.

Yeraltı şehirleri konusunda ilk akla gelen tabii ki Nevşehir yöresidir. Burada keşfedilen ve keşfedilmeyi bekleyen bir çok yer altı şehri vardır. Yer altı şehirleri gizemini hala korumaktadır. Nitekim dünyanın en gizemli yer altı şehirleri arasında iki tanesi ülkemizdedir ve bunlardan biri de Derinkuyu Yeraltı şehridir.

Derinkuyu yeraltı şehri Nevşehir çevresinin en büyük yeraltı şehirlerindendir ve en çok ziyaret edilenidir. Yeraltı şehirlerini gezmek biraz da cesaret ister ve sağlık problemleri olanların gezmesi pek tavsiye edilmez. Özellikle yaz döneminde ve hafta sonu geziyorsanız daha da zor bir tur bekler sizi. O nedenle Derinkuyu Yeraltı şehrini sağlıklı bir şekilde gezmek istiyorsanız hafta içi ve turistlerin az geldiği döneme rastlatmalısınız.

Derinkuyu Yeraltı Şehri,Nevşehir- Niğde karayolu üzerinde ve Nevşehir’e 30 km. uzaklıkta bulunan Derinkuyu İlçesi’ndedir. Kaymaklı yeraltı şehrinde olduğu gibi burada da büyük bir topluluğu içinde barındıracak ve ihtiyaçlarını karşılayacak mekânlar var.

Kapadokya bölgesinin jeolojik oluşumu sayesinde inşa edilmiş sekiz katlı Derinkuyu Yeraltı Şehri, büyük bir topluluğu içinde barındıracak ve ihtiyaçlarını karşılayacak mekânlardan oluşuyor. Genelde altı katını geziyorsunuz. Yedinci kat ve altının mezarlık olarak kullanıldığı belirtiliyor.Bu kadar büyük bir yeraltı şehri haliyle labirent gibi yolları şaşırma katlar arasında dolanıp durma riski de var. Bu nedenle mümkünse rehber eşliğinde gezmeniz tavsiye ediliyor.Bir de astım benzerş rahatsızlıkları olanlar kapalı yer fobisi olanlar da dikkat etmeli.Bölgede bulunan bir diğer örnek olan Kaymaklı Yeraltı Şehri'nden farklı olarak Derinkuyu'da bir misyonerler okulu, günah çıkartma yeri, vaftiz havuzu ve ilgi çekici bir kuyu da bulunuyor. 

Derinkuyu'nun ilk yerlileri Asur kolonilerine kadar uzanıyor. II. yüzyılda Roma İmparatorluğu'nun zulmünden kaçan ilk Hıristiyanlar Antakya ve Kayseri üzerinden Kapadokya'ya gelerek buraya yerleşmişler. Bölgedeki yeraltı şehirlerini kuran ilk Hıristiyanlar, girişleri kolayca fark edilemeyecek şekilde yapılmış bu şehirlerde saklanarak Romalı askerlerin zulmünden kurtulabilmişler. Yeraltı şehirlerinde uzun süre dışarı çıkmadan yaşamak zorunda kalabilecekleri için erzak depoları, havalandırma bacaları, şarap imalathaneleri, kiliseler, manastırlar, su kuyuları, tuvaletler ve toplantı odaları yaparak alanlarını genişletmişler. Birbirine bağlı odalardan oluşan bu şehirlerde bazı odalar ancak bir insanın geçebileceği kadar dar tünellerle birbirine bağlanıyor. Tünellerin giriş çıkışlarında güvenlik nedeniyle tüneli kapatmak için kullanılan büyük taş silindirler var.

Ülkemizin ziyarete açık en büyük yeraltı şehrini yarım saatte gezebiliyor, değişik bir deneyim yaşıyorsunuz.

Derinkuyu gezinizde zamanınız varsa yeraltı şehrinin çıkışında karşıda yer alan Aziz Theodoros Trion Kilisesini (Üzümlü Kilisesi) gezebilirsiniz. 19. yüzyıl kilisesi olan ve mimarisinde Selçuklu esintilerinin da fazlasıyla hissedildiği yapı günümüze oldukça sağlam şekilde ulaşabilmiş.

                                   Aziz Theodoros Trion Kilisesini (Üzümlü Kilisesi)