UÇHİSAR-GÜVERCİNLİK VADİSİ

Uçhisar, Kapadokya gezilerinde mutlaka programa alınması gereken yerlerden. Kartal yuvasını anıran kalesi, dev peribacası oluşumları, başta Güvercinlik Vadisi olmak üzere birçok vadisi, kendine özgü mimarisi, binlerce yıldır insanlara yaşam alanı olan kaya barınaklarıyla unutulmaz gün yaşatacaktır Uçhisar ziyareti.

Göreme’den beş dakikalık bir yolculukla Uçhisar’a ulaşmak mümkün. Öncelikle bütün heybetiyle Uçhisar Kalesi karşılayacak ziyaretçilerini. Kaleye çıkma zamanınız ve şansınız olursa bütün Kapadokya yöresini panoramik olarak olarak görme imkanınız olacak.

Uçhisar’ın sokaklarını turlamak, kale eteklerindeki   geleneksel karakterli kayadan oyma evlerle donatılmış kentsel dokunun içinde kaybolmak, çoğu butik otel, pansiyon veya restaurant olarak kullanılan kaya barınaklarını yakından görmek keyif verecek.

Uçhisar sadece bugün değil tarihte de konumunun avantajıyla stratejik önem taşımıştır. Pers Dönemi’ndeki Kral Yolu ve Selçuklular Dönemi’ndeki İpek Yolu’nu kontrol eden Uçhisar, tarih boyunca da bu önemini korumuştur.

Kapadokya ve Uçhisar 6 Aralık 1985 tarihinde Birleşmiş Milletler Eğitim-Kültür ve Bilim Teşkilatı (UNESCO) tarafından dünyanın “olağanüstü güzellikte doğal ve kültürel mirasına” katıldı. 24 Kasım 1986’da “Göreme Doğal ve Tarihi Milli Parkı” olarak korumaya alındı.

Uçhisar’a gelince mutlaka yapılması gereken peribacalarının muhteşem görünüm sunduğu vadileri izleyip resimlemek. Tabii bunlar arasında en ünlüsü de Güvercinlik Vadisi. Binlerce yıldır güvercinlerin yaşadığı, onların vadide yuva edinmelerini sağlamak ve gübrelerinden tarımda yararlanmak için eski dönemlerde yapılmış olan güvercinliklerden dolayı bu ismi almış. Bugün de aynı amaca hizmet ediyor.