TRUVA ANTİK KENTİ
Truva (Troya) Çanakkale ili Tevfikiye Köyü’nün batısında
Hisarlık tepesi üzerinde kurulmuş bir antik kenttir. Çanakkale-İzmir karayolunu
takip ederek ulaşılabilir.
Truva belki gerektiği gibi tanıtılmamıştır, yeterince
ziyaretçi çekmemektedir ama dünyadaki en ünlü antik kentlerden biridir.
Ülkemizin en çok turist çeken İstanbul, Antalya ve İzmir gibi büyük kentlerinin
hemen yakınında olmaması da bunda etkilidir. (Bir de giriş ücretinin 25 TL gibi
yüksek bir rakam olması da bunda etkilidir.)
Truva’nın geçmişi M.Ö. 3000 li yıllara dayanmaktadır. Bu
durumuyla da dünyadaki en eski kentlerdendir.Kesintisia olarak 3 Bin yıl
yerleşimin görüldüğü antik kenttte erken Tunç Çağı’ndan Roma Dönemine kadar 9
katman belirlenmiştir.
Truva (Troya), İzmir’li ünlü ozan Homeros tarafından yazıldığı sanılan iki
manzum destandan biri olan İlyada'da bahsi geçen Truva Savaşı'nın gerçekleştiği
antik kenttir. Hakkında binlerce kitap yazılan, bir çok film çevrilen, ünlü
aşkların büyük savaşların ve savaş hilelerinin yaşandığı yerdir Troya.
Gezerken bir Efes bir Milet gibi çok cazip gelmeyecektir,
tabii ki yeterli bilgiye ve meraka sahip olmayanlara. Ama biraz ön araştırma
yaparak veya burayı iyi bilen birini yanınıza alarak biraz da zaman ayırarak
gezildiğinde insanı hayran bırakan bir kent kalıntıları çıkar karşınıza.
Bu nedenle Truva ülkemizin en eski UNESCO Dünya Miras
Listesine alınan kültürel varlıklarımızdandır. 1998 yılında 849 sıra
numarasıyla listeye alınmıştır.
Troya’da görülen 9 katman, kesintisiz olarak 3000 yıldan
fazla bir zamanı göstermekte ve Anadolu, Ege ve Balkanların buluştuğu bu
benzersiz coğrafyada yerleşmiş olan
uygarlıkları izlememizi sağlamaktadır. Troya’daki en erken yerleşim katı M.Ö.
3000-2500 ile erken Tunç Çağı’na tarihlenmektedir, daha sonra sürekli yerleşim
gören Troya katmanları M.Ö. 85 – M.S. 8. yüzyıla tarihlenen Roma Dönemi ile
sona ermektedir.
Troya, bulunduğu coğrafi konum nedeniyle burada hüküm süren
uygarlıkların diğer bölgelerle ticari ve kültürel bağlantıları açısından daima
çok önemli bir rol üstlenmiştir. Troya ayrıca gösterdiği kesintisiz katmanlaşma
ile Avrupa ve Ege’deki diğer arkeolojik alanlar için referans görevi
görmektedir.
Truva’da ilk olarak 1871’de Heinrich Schliemann, daha sonra
W. Dörpfeld, C.W Blegen tarafından kazılmış olan bu görkemli arkeolojik şehirde
kazılar halen sürdürülmektedir.
İlk olarak Efes ve Milet antik kentleri gibi denize yakın
olan kent, Çanakkale Boğazının güneyinde bir liman kenti olarak kurulmuştur.
Zamanla Karamenderes nehrinin kent kıyılarına taşıdığı alüvyonlar nedeniyle
denizden uzaklaşmış ve önemini yitirmişitir. Bu yüzden yaşanan doğal felaketler
ve saldırılar sonrasında yeniden iskan edilmeyip, terk edilmiştir.
Truva Antik kentini gezerken, girişin hemen ilerisindeki
sembolik Truva atıyla başlayacaksınız. Ondan sonra zaten oklar ve yürüyüş yolu
size güzel bir tur attıracaktır.
Yorumlar
Yorum Gönder