BOYABAT KALESİ

Kale; günümüz modern Boyabat yerleşimin batısında Gök Irmak vadisinde karşılıklı iki sarp kayalık tepeden güneydeki üzerinde yer almaktadır. İlçenin her yerinden bütün heybetiyle kaleyi görmek mümkün. Ancak en güzel resimlerin yakalandığı yerlerin başında kalenin eteklerinde kurulmuş “Kalebağı mesire alanı” geliyor. Burada dinlenmek yemek içmek etkinliklerinin yanında kalenin ve karşısında yer alan dev kaya bloklarının, kanyonun en güzel fotoğraflarını yakalıyorsunuz.

Kalenin üzerinde boyu 100, eni 30-40 m. Olan bir düzlük vardır. Burada birde su mahzeni bulunmaktadır. Moloz taşından harçla yapılmış olan bu mahzen ortasında bir duvarla ikiye ayrılmıştır. Boyu 12, eni 6, derinliği 7 m dir.

Kalenin eteğine kadar arabayla çıkıyorsunuz, arabayı park edeceğiniz alanlar mevcut.Buradan sonra biraz yorucu geçecek beş dakikalık rampa bekliyor.Kaleler genellikle savunma kolaylığı ve çevreye hakim olma planlaması nedeniyle kentin yüksek ve hakim noktalarına kurulmuştur doğru ama Boyabat Kalesi “şahin tepesi,kartal yuvası” gibi yakıştırmaları hakkediyor bu konuda.Yani kaleye tırmanırken tarihte bazı dönemlerde askerler bu kalenin fethinden vazgeçmişlerdir diye düşünüyorsunuz.

Yorucu ama Boyabat’ı tepeden izlemek ve kalenin kapısından itibaren görülecek manzara yorgunluğa değecektir.

Kale M.Ö 7. YY. da Paflagonya’lılar tarafından yapılmıştır.2700 yıllı geçmişi olan Kale Roma, Bizans ve Osmanlı olmak üzere üç İmparatorluğun izlerini taşımaktadır.

Yapılan arkeolojik çalışmalar sonunda iç kalede Helenistik döneme ait sunak, tapınak, zahire ambarı ve su deposu yer almaktadır. Dış kalede ise ilk yerleşim yerlerine ait kalıntılar bulunmaktadır.Hisar peçeden geçilerek iç kaleye açılan ana kapı dışında birisi burç diğer ikisi de uç surlara ve tünel yoluna açılan dört kapı mevcuttur.