KADERİNE TERK EDİLEN DEĞERLERİMİZ;RUMELİ FENERİ KALESİ(TOPÇU KALESİ)
22.07.2015
Rumeli Feneri kalesi-Topçu Kalesi
Rumeli Feneri Kalesi, İstanbul'da Rumelifeneri sırtlarındaki
17.yy döneminden kalma kaledir. İstanbul Boğazı'nın Karadeniz tarafından en uç
noktada yer alan kalenin kemerli bir giriş kapısı bulunmaktadır.Cumhuriyet
döneminde askeri karakol olarak kullanılmıştır. İki büyük kulesi (Batı ev doğu
kuleleri) olan ve 17.yy'da IV. Murad zamanında yeniden inşa edilen kalede o
dönem 60 asker evi, 100 top, cephanelik, buğday ambarları, bir camii vardı ve
300 asker yaşıyordu
Rumeli Feneri Kalesi, Avrupa kıtasının güneydoğusu,
Karadeniz'in Marmara denizi ile birleştiği son noktada, yarımadanın kuzeye
açılan ucunda yer almaktadır.
Envanter raporuna göre kale 18. Yüzyılda Rum mimar
tarafından inşa edilmiş, aynı yüzyıl içinde yenilenmiştir. 18 Yüzyılda
İstanbul’un bu kuzey kısımları rumların yoğun olarak yaşadığı bölgelerdendir.Kale
yaklaşık 55x70 m. Boyutlarındadır. Kuzeye bakan iki köşegeni pahlanmış
dikdörtgen formdadır. Yığma taş ile inşa edilen yapının kemer ve kubbesinde
tuğla malzeme kullanılmıştır. İki farklı kotta teraslanmış olan avluyu bir
duvar çevrelemektedir. Doğu ve batı duvarları üzerinde sekizgen planlı birer
kule yer almaktadır. Avlunun güneyinde sarnıç bulunmakta olup, yine avlu içinde
bazı yapılara ait temel kalıntıları görülmektedir.
Batı Kulesi
Doğu Kulesi
Kaleyi gezerken büyüklüğünden, tarihi ve mistik havasından
etkilenmemek mümkün değil.Ama asıl etkileyici özelliği neredeyse dört yanını
çevreleyen Karadeniz manzarası ve dalgaların sesi…kale surlarının gözetleme
boşluklarında oturup (tabii çöplük haline gelmiş alanlarda yer bulabilirseniz)
esen rüzgar ve dalgaların sesi eşliğinde Karadeniz’i seyretmek keyifli
olacak..Ben büyük keyif aldım.
Bunlar Rumeli Feneri Kalesi’nin etkileyici yönleri..Ama
bahsedilmesi gereken iç acıtıcı yanı, kaderine terk edilmişlik,
ilgisizlik,bakımsızlık, yıkılmaya yüz tutmuş bölümleri ve sarhoşlara
piknikçilere mekan olması.
Bulunduğu konum özelliğiyle bu kadar güzel bir yerde inşa
edilmiş,yüzyıllarca boğazın bekçiliğini yapmış kale neden değerlendirilmez.
Ülkemizin kalbi sayılan, her yıl milyonlarca turist ağırlayan İstanbul’un hiç
te uzak olmayan bir yerinde bulunan bu değerimiz neden sarhoşlara mekan
olur.Yılda belki de birkaç bin kişi biraz da tereddüt içinde gezer burayı.
Bu kadar zor mudur biraz restorasyondan geçirmek, birkaç
görevli bulundurmak, tanıtımını yapmak ve hatta bu güzel manzarayı birkaç
tesisle değerlendirmek bu kadar mı zor?
Kalenin günümüzdeki durumu kısaca özetlenirse; kaleye giriş
kapısı kemerli bir yapı göstermektedir ve bu kemer yapısındaki harçlar
bağlayıcılık özlelliklerini kaybettikleri için kemeri oluşturan pişmiş toprak
tuğlaları tutamayarak düşmelerine ve bundan dolayı kemerde ağır hasara sebep
olmuştur.Ayrıca bu durum kaleyi çevreleyen sur duvarı derzlerindede görülmekte
ve sur duvarında boşluklar teşkil etmekdedir.Yapının daha fazla hasara
uğramaması için yapı derzlerinin yenilenerek sur duvarındaki boşlukların
onarılması, kale giriş kapısındaki kayıp pişmiş toprak tuğlaların derzleri
yenilenerek yerine konması gerekmektedir.
Ulaşım
Levent,Maslak üzerinden Sarıyer’e oradan da Rumeli Feneri tabelalarını takip ederek
yaklaşık 15 dakikada kaledesiniz.Rumeli Feneri girişinde sola dönen yola girip
iki dakika sonra Kalenin kemerli kapısı önündesiniz.
İmkanınız varsa özel aracınızla gitmelisiniz çünkü buraya
kadar gelmişken, Rumeli Feneri’ni, garipçe Köyü’nü ve Garipçe Kalesini de
gezmelisiniz.
Mümkünse hafta içi gitmelisiniz çünkü hafta sonu
piknikçilerin işgaline uğruyor.
Yorumlar
Yorum Gönder