İSTANBUL'UN EN İYİ 10 CAMİSİ
1.SULTANAHMET CAMİİ
Görümüyle Laleli Camii
İç mekan işlemeleriyle Pertevniyal Valide Sultan Camii
Sultan Ahmet Camii, 1609-1616 yılları arasında Osmanlı
Padişahı I. Ahmed tarafından İstanbul'daki tarihî yarımadada, Mimar Sedefkâr Mehmet
Ağa'ya yaptırılmıştır. Cami mavi, yeşil ve beyaz renkli İznik çinileriyle
bezendiği için ve yarım kubbeleri ve büyük kubbesinin içi de yine mavi
ağırlıklı kalem işleri ile süslendiği için Avrupalılarca "Mavi camii (Blue
Mosque)" olarak adlandırılır. Ayasofya'nın 1934 yılında camiden müzeye
dönüştürülmesiyle, İstanbul'un ana camii konumuna ulaşmıştır.
2.SÜLEYMANİYE CAMİİ
Süleymaniye Camii, I. Süleyman adına 1551-1557 yılları
arasında İstanbul'da Mimar Sinan tarafından inşa edilen camidir.Mimar Sinan'ın
kalfalık devri eseri olarak nitelendirilen Süleymaniye Camii, medresler,
kütüphane, hastane, sıbyan mektebi, hamam, imaret, hazire ve dükkânlardan
oluşan Süleymaniye Külliyesi'nin bir parçası olarak inşa edilmiştir.
Süleymaniye Camii Klasik Osmanlı Mimarisinin en önemli örneklerinden biridir.Yapımından
günümüze dek İstanbul'da yüzü aşkın deprem gerçekleşmesine karşın, caminin
duvarlarında en ufak bir çatlak oluşmamıştır. Dört fil ayağı üzerine oturan
caminin kubbesi 53 m. yüksekliğinde ve 27,5 m çapındadır. Bu ana kubbe,
Ayasofya'da da görüldüğü gibi, iki yarım kubbe ile desteklenmektedir. Kubbe
kasnağında 32 pencere bulunmaktadır.
3.EYÜP SULTAN
Eyüp Sultan Camii, İstanbul'da Eyüp semtinde Haliç kıyısında
bulunan cami. Cami olmasının ötesinde kutsal bir ziyaret yeridir. Eyüp Sultan
Camii, dikdörtgen planda, mihrabı çıkıntılıdır. Merkez kubbe altı sütun ve iki
filayağına müstenit kemerlere yaslanır, etrafında yarım kubbe, ortasında Eyüp
Sultan türbesi, sandukasının ayak ucunda bir pınar, avlu ortasında asırlık bir
çınar bulunmaktadır.1458'den sonra çeşitli defalarca tamir gören camiinin
minarelerinin boyu önceleri kısaydı, 1733'de yeni uzun minareler yapıldı.
1823'de deniz tarafındaki minare, yıldırımla hasar gördügü için yeniden inşa
edildi..
4.FATİH CAMİİ
Fatih Camii ve Külliyesi, İstanbul'un Fatih ilçesinde Fatih
Sultan Mehmed tarafından yaptırılmış olan cami ve külliyedir. Yapımına 1462
yılında başlanmış ve 1470 yılında tamamlanmıştır. Mimarı, Sinaüddin Yusuf bin
Abdullah'tır (Atik Sinan). Külliye 16 adet medrese, darüşşifa (hastane), tabhane
(konukevi) imarethane (aşevi), kütüphane ve hamam bulunmaktadır. Şehrin yedi
tepesinden birinde inşa edilmiştir. Cami 1766 depreminde yıkıldıktan sonra
onarılarak 1771'de bugünkü halini almıştır. 1999 Gölcük Depreminde zemininde
kaymalar tespit edilen camide 2008 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından
zemin güçlendirme ve restorasyon çalışmalarına başlandı ve 2012 yılında ibadete
açılmıştır.
5.ORTAKÖY (BÜYÜK MECİDİYE) CAMİİ
Büyük Mecidiye Camii, halk arasında Ortaköy Camii, İstanbul
Boğaziçi’nde Beşiktaş ilçesinin, Ortaköy semtinde sahilde bulunan Neo Barok
tarzında bir camiidir.Cami, Sultan Abdülmecit tarafından Mimar Nigoğos Balyan’a
1853 yılında yaptırılmıştır. Oldukça zarif bir yapı olan cami Barok
üslubundadır. Boğaziçi’nde eşsiz bir konuma yerleştirilmiştir. Bütün selatin
camilerinde olduğu gibi harim ve hünkar bölümü olmak üzere iki kısımdan oluşur.
Geniş ve yüksek pencereler Boğaz’ın değişken ışıklarını caminin içine taşıyacak
biçimde düzenlenmiştir.
Merdivenle çıkılan yapının tek şerefeli iki minaresi vardır.
Duvarları beyaz kesme taştan yapılmıştır. Tek kubbenin duvarları pembe
mozaiktendir. Mihrap mozaik ve mermerden, mimber ise somaki kaplı mermerden
yapılmıştır ve ince bir işçiliğin ürünüdür.Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından
2011 ile 2014 arasında yaklaşık üç yıl süren restorasyon çalışmaları 06 Haziran
2014 tarihinde tamamlanmış ve cami tekrardan ibadet ve ziyarete açılmıştır.
6.RÜSTEM PAŞA CAMİİ
Kanuni Sultan Süleyman’ın kızı Mihrimam Sultan’la evli olan,
meşhur Osmanlı Sadrazamlarında Hırvat asıllı Rüstem Paşa tarafından, 1561
yılında Mimar Sinan’a yaptırılan cami, dönemin ve Sinan’ın sadeliğinden
uzaktır. Camiyi bu sadelikten uzaklaştıran dekoratif öğelerse hiç kuşkusuz
İznik çinileridir.
Eminönü’nde Uzun Çarşı’nın sahil yoluna indiği yokuşta
yükselen tarihi mekân, konum itibarıyla çok kalabalık bir yerleşimin ortasında
kalmıştır. Cami, Hacı Halil Mescidi yerine 40x40 zemin üzerine inşa edilmiştir.
Tavan örtüsü; 15.50 çapındaki orta kubbeyle ve bu orta kubbeyi destekleyen daha
ufak çapta yarım ve tam kubbelerle biçimlendirilmiştir.
Rüstem Paşa Camisi 1660 yılındaki yangında hasara uğramış ve
1766 yılında yaşanan büyük deprem sonrasındaysa, caminin minaresi ve kubbesi
yıkılmıştır. II. Mustafa zamanında onarımdan geçirilen tarihi mekânın, yıkılan
kubbe ve minaresinin bu onarım sonrası Sinan dokusundan uzaklaştığı görülür.
7.BEYAZIT CAMİİ
(Resterasyon nedeniyle resim alıntıdır)
İstanbul'da Suitan II. Bayezid tarafından yaptırılan selâtin
camii ile ek binaları.
Beyazıt Camii, İstanbul'un merkezî bir yerinde, şehrin
Bizans devrindeki en büyük meydanı olan Forum Theodosiacum veya Forum Tauri'nin
bir köşesinde Sultan II. Bayezid tarafından inşa ettirilmiştir. Külliye bir
cami, türbe, aşhane-imaret, sıbyan mektebi, tabhâneler, medrese, hamam ve
kervansaraydan ibarettir. Bütün bu yapılar Fâtih Camii ve Külliyesinden farklı
olarak onun gibi tamamen simetrik bir esasa göre değil, fakat şehrin
ortasındaki bu araziye dağınık bir biçimde yerleştirilmiştir. Cami, cümle
kapısı üstünde hattat Şeyh Hamdullah tarafından celîsülüs ile yazılan Arapça
kitabesine göre 1505 yılında
tamamlanmıştır.
8.ŞEHZADE CAMİİ
Şehzade Camii (Şehzade Mehmet Camii ya da Şehzadebaşı Camii
olarak da bilinir), İstanbul'un Fatih ilçesinde yer alan ve Mimar Sinan
tarafından yapılan cami. I. Süleyman tarafından Saruhan Sancak Beyi iken
1543'te 22 yaşında ölen oğlu Mehmed adına yaptırılmıştır. Camiyi 1543-1548
yılları arasında Mimar Sinan'a yaptırttı. Mimar Sinan'ın çıraklık eserimdir
dediği camidir.
18,42 metrelik kubbesi 4 büyük yarım kubbeye yaslanır.
Şadırvan avlusu 12 sütunda 16 kubbelidir. İkişer şerefeli çift minaresi vardır.
İmaret ve medrese, tabhane, türbeler cami bahçesinde ve arka sokaktadır.
Şehzade türbesinin içi rengarenk çinilerle doludur. Ortadaki
sandukada Şehzade Mehmed, sağında Şehzade Cihangir yatar, solunda Hümaşah
Sultan. Şehzade türbesinin sol tarafında Rüstem Paşa'nın türbesi bulunur. Diğer
şehzade türbeleri Vefa tarafındadır. Dış avluda Destari Mustafa Paşa'nın
türbesi vardır.
9.KALENDERHANE CAMİİ
Eminönü İlçesi’nde, Vezneciler semti 16 Mart Şehitleri
Caddesi üzerinde ve Vezneciler Kız Yurdunun yanında bulunan Kalenderhane Camii;
Kiliseden devşirilmiş camilerimizdendir. Yapının kilise olarak ne zaman
yapılandırılmaya başlandığı kesim olarak bilinmemekle birlikte, 9. ve 12.
yüzyıllar arasında inşa edildiği sanılmaktadır.
Fatih Sultan Mehmed İstanbul’u aldıktan sonra bu kiliseyi,
ordudaki kalender adlı dervişlere tahsis ettiği için mekân Kalenderhane olarak
anılır. 18 yy.da Babüssaade Ağası Maktul Beşir Ağa tarafından camiye
çevrilmeden önce kilise ve daha önceki dönemlerde manastır olarak
kullanılmıştır. Saray hamamından, komnen kiliseye, sonra bir zaviyeye, daha
sonra küçük bir camiye çevrilen mekân, İmparatorluğun çöküşüne doğru harap bir
hale gelmiş ve caminin minaresi 1930 yılında yıldırım çarpması sonucu yıkılmış,
1966 yılından 1972 yılına kadar süren onarım sonrası tekrardan ibadete
açılmıştır. Ayrıca tarihi yapı; 1966 ve 1975 yılları arasında Harvard
Üniversitesi ve İTÜ işbirliği ile ayrıntılı bir kazı çalışmasına da sahne
olmuştur.
10. SOKULLU MEHMET PAŞA CAMİİ
Sokollu Mehmet Paşa Külliyesi, Mimar Sinan'ın İstanbul
Kadırga'da Şehit Mehmet Paşa yokuşunda bulunan ve cami ile külliyeden oluşan
bir eseri. Sinan'ın en güzel eserlerinden biri sayılır. Üç padişaha sadrazamlık
yapan Sırp asıllı Sokollu Mehmet Paşa adına 1571'de karısı tarafından
yaptırılmıştır.
Dik yokuşlardan oluşan sokakların arasında kurulan külliye,
bu güçlükten plan olarak da yararlanmış, üç sokaktan ve üç farklı kottan
girilen külliyenin avlusuna merdivenlerle ulaşılarak pek sık rastlanmayan bir
zenginlik yaratılmıştır. Avluda mermer bir şadırvan yer alır. Çevresinde
medresenin bölümleri bulunur. Camide, İznik çinileri ve orijinal kalem işleri
de bulunmaktadır.
Sultanahmet Camii ile Küçük Ayasofya Camii arasındaki
Kadırga yokuşunda 2 metrelik duvarla çevrili bir alanda yapılmış olan caminin
banisi Sokollu Mehmet Paşa, mimarı Mimar Sinan'dır.
(Resim alıntıdır)
İnternet sitelerinde ve İstanbul tanıtımlarında bu camiler sıralanıyor..Tabii bu bir görüştür.Bence bunlara birkaç cami daha eklemek gerekir;
Mesela konumuyla İstanbul'da en çok ziyaret edilen camilerden Yeni Camii
Görümüyle Laleli Camii
İç mekan işlemeleriyle Pertevniyal Valide Sultan Camii
Hatta Nuruosmaniye ve Kılıç Ali Paşa Camileri de eklenebilir...
Yorumlar
Yorum Gönder