RAHMİ KOÇ MÜZESİ
Rahmi M. Koç Müzesi, İstanbul'un Hasköy semtinde, Haliç
kıyısında bir sanayi müzesidir. İşadamı Rahmi Koç'un desteği ile açılmış müze,
Türkiye'de sanayi, ulaşım, endüstri ve iletişim tarihine adanmış ilk önemli
müzedir.
Müzede sık sık organizasyonlar, konserler ve özel sergiler
düzenlenir. Bunlardan biri 2006 yılı sonunda açılan "Leonardo: Evrensel
Deha Sergisi" adlı Leonardo da Vinci’nin çizimlerinden oluşturulan makine
örneklerinin sergisidir
Tarihi Lengerhane Binası
Osmanlılarda gemiyi sabitlemek için denize atılan zincir ve
ucundaki çapaya Lenger, bunların yapıldığı yere ise Lengerhane denilmiştir.
Bizans döneminde başka maksatlar için inşa edilmiş bir binanın temelleri
üzerine kurulmuş bu Osmanlı Lengerhanesi’nin geçmişi, Sultan III.Ahmet devrine uzanmaktadır.
Müzenin özel tarihi ise 1991 yılında tarihi Lengerhane
binasının Rahmi M. Koç Müzecilik Vakfı tarafından satın alınmasıyla başlar.
Vakıf tarafından, Dr. Bülent Bulgurlu koordinasyonunda titizlikle yürütülen
restorasyon çalışmalarının ardından Aralık 1994’de müze ziyarete açılmıştır.
Yaklaşık 2 bin 100 metrekarelik dikdörtgen biçimli arsada
tarihi Lengerhane binası, ahşap çatılı küçük bir bina ve taş duvarlar yer alır.
Bunların oluşturduğu iç avlunun ve dış mekanın özüne dokunulmadan gerçekleştirilen
müze tasarımında, sergilenecek objelerle birlikte binaların dokusunun
ziyaretçilere hissettirilmesi amaçlanmıştır.
Tarihi Hasköy Tersanesi
Kısa süre sonra sergileme alanlarının, Rahmi M. Koç Müzesi
koleksiyonuna yeterli gelmemesi nedeniyle Lengerhane’nin hemen karşısındaki,
harap durumda olan Hasköy Tersanesi satın alınmış ve bu kısımın restorasyonu
2001 yılında tamamlanmıştır. Endüstriyel arkeoloji açısından, en az Lengerhane
kadar büyük önem taşıyan tersane, 11 bin metrekarelik bir alana yayılmaktadır.
Arsanın üç tarafını büyük bir U biçiminde çevreleyen 14 bina, asıllarına sadık
kalınarak restore edilmiştir.
Hasköy Tersanesi, 1861 yılında Şirket-i Hayriye tarafından
kendi gemilerinin bakım-onarımı için kurulmuştur. Başlangıçta atölye düzeninde
birkaç binadan oluşan tersane, zamanla olanaklar oranında genişletilir. Önce
tersaneye 45 metrelik bir ahşap kızak kurulur ve çekme gücü, istimle çalışan
bir ırgattan sağlanır. Bu ırgat 1910 yılında elektrikle çalışır hale
getirilirken, 1938’de ise 75 ve 76 baca numaralı şehir hattı vapurları Kocataş
ile Sarıyer burada inşa edilir. İlerleyen yıllarda Hasköy Tersanesi, deniz
ulaşımına dair yapılanma değişikliklerine göre 1980’lere dek sık sık el
değiştirmiştir.
Bir devre ışık tutan bu yapılar, Kasım 1996’da Rahmi M. Koç
Müzecilik Vakfı tarafından satın alındığında ise terk edilmiş durumdaydı.
Hasköy Tersanesi’nin Dr. Bülent Bulgurlu başkanlığında yürütülen restorasyonun
ardından binaların alan ve yüksekliklerine bağlı olarak müze fonksiyonları
belirlenmiştir.
Yorumlar
Yorum Gönder