GARİPÇE

Garipçe, istanbul'un Sarıyer ilçesine bağlı küçük bir balıkçı köyüdür.Rumelikavağı ile Rumelifeneri'nin arasındadır.. Geçim kaynağı balıkçılık olmakla beraber hayvancılık ta yapılır. Sarıyer'e 10 km uzaklıktadır.Sarıyer'den Rumelifeneri'ne giden yolu takip ederek ulaşılabilir.

Bugünlerde üçüncü köprünün Avrupa ayağı bu köy yakınlarında dikildiği için adından epey söz ettirmektedir.

Garipçe köyünün Trabzon'dan göçen insanlar tarafından kurulduğu, bu gün yaşayan birkaç yüz kişinin de yine Trabzon'lulardan oluştuğu anlatılır.

Hafta sonları kahvaltı yapmak veya taze balık yemek için köyü tercih eden büyük bir kalabalığı ağırlayan köye hafta içi gittiğinizde birkaç kişi ve birkaç köpek arkadaşlık eder size..

İnsana terkedilmişlik hissi veren görünümü, yıkılacakmış gibi duran evleri,kaderine bırakılmış ama müthiş manzaraya sahip kalesi ile mutlaka ziyaret edilmesi ve denize sıfır konumlu bir masada arılar eşliğinde kahve keyfi yaşanması gereken bir köy Garipçe...

GARİPÇE KULESİ

Köye inen rampada sağ tarafa baktığınızda tepeden Garipçe'yi ve boğazı seyreden kule dikkatinizi çekecektir.

Garipçe Evleri

GARİPÇE KALESİ

Kale, Osmanlı Padişahı III. Mustafa tarafından, Macar asıllı Fransız mimar Baron François de Tott’a yaptırılmış. Antik Çağ’da Likyalıların Limanı adı verilen koyda kayalıklar üzerine inşa edilen kale Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından bir süre kullanılmış. Kalenin yıkılan ve dökülen bölümleri betonarme malzemeyle yenilenmiş. Mimari yapısı ile dikkat çeken ve muhteşem bir boğaz manzarasına sahip olan kalenin, Anadolu Yakası Poyrazköy Burnu’nda da bir ikizi  varmış.

Kalenin durumu içler acısı, piknikçilere mangal alanı olmuş. mahzeni ise çöplük. ( Bu arada Kültür ve Turizm bakanlığı kaleyi restore edip yararlanılır hale getirmek için 49 yıllığına kiralama ihalesi yapmış ama taliplisi çıkmamış)