ANITKABİR
Anıtkabir, Türk Kurtuluş Savaşı'nın ve inkılaplarının önderi ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün, Ankara Anıttepe'de (eski adıyla Rasattepe) bulunan anıt mezarıdır. Ayrıca dördüncü cumhurbaşkanı Cemal Gürsel de 1966 yılında devrim şehitleri bölümüne defnedilmiştir (6 Kasım 1981 tarihli Devlet Mezarlığı Kanunu 1.madde 2.fıkra gereğince, 27 Ağustos 1988'de çıkartıldı). 1973'den beri İsmet İnönü'nün kabri de Anıtkabir'dedir.
Rasattepe (Anıttepe)
Anıtkabir yapılmadan önce rasat (gözlem) istasyonu bulunması dolayısıyla Anıttepe'nin ismi Rasattepe idi. 906 rakımlı bu tepede, MÖ. 12. yüzyılda Anadolu'da devlet kuran Frig uygarlığına ait tümülüsler (mezar yapıları) bulunmaktaydı. Anıtkabir'in Rasattepe'de yapılmasına karar verildikten sonra bu tümülüslerin kaldırılması için arkeolojik kazılar yapıldı. Bu tümülüslerden çıkarılan eserler, Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde sergilenmektedir.
Anıtkabir projesinin belirlenmesinden sonra, ilk aşamada kamulaştırılma çalışmaları yapıldı ve 9 Ekim 1944 tarihinde yapıma başlandı. Anıtkabir'in inşası 9 yıllık bir sürede 4 aşamalı olarak 1953 yılında tamamlandı.
Anıtkabir'in Bilinmeyenleri;
Heykel ve Kabartmalar
Anıtkabir’in yapılmasına karar verdikten sonra kurulan komisyonda “Bu anıtın, Atatürk adı ve kişiliği altında Türk ulusunu temsil edeceği” önemle belirtilmişti. Bundan ötürü anıt, Atatürk’ün hayatından ve ulusumuzun tarihinden alınmış birçokkonulr ile dile getirilecekti. Bu konular, heykeller, kabartmalar ve yazılarla işlenecekti. Fakat bunun için her şeyden önce, Anıtkabir’in biçiminin, boyutunun, yapının türlü bölümlerinin belli olması gerekti. Anıtkabir’I anlam bakımından tamamlayacak olan bu eserlerin, hek bakımdan yapıya ulgun olması mecburiyeti vardır.
Anıtkabir, yapımı istenilen duruma gelince Başbakanlıktaki komisyona bağlı yeni bir komisyon daha kuruldu. Bu ikinci komisyonun görevi “Anıtkabir’de yapılması düşünülen heykel ve kabartmaların konuları ile anıtın türlü yarlerine yazılacak yazıların tespiti” idi. Bu komisyon üyeleri, üzerinde çalışılacakkonuların hem çok yönlü, hem de çok önemli olduğunu ileri sürdüler ve bu kurulun uzman kişilerle genişletilmesini kararlaştırdılar. Böylece, komisyona yeni üyeler atandılar.
Anıtkabir, yapımı istenilen duruma gelince Başbakanlıktaki komisyona bağlı yeni bir komisyon daha kuruldu. Bu ikinci komisyonun görevi “Anıtkabir’de yapılması düşünülen heykel ve kabartmaların konuları ile anıtın türlü yarlerine yazılacak yazıların tespiti” idi. Bu komisyon üyeleri, üzerinde çalışılacakkonuların hem çok yönlü, hem de çok önemli olduğunu ileri sürdüler ve bu kurulun uzman kişilerle genişletilmesini kararlaştırdılar. Böylece, komisyona yeni üyeler atandılar.
Aslanların Sırrı
Türk milleti için kutsal değerlerle kuşatılan Anıtkabir’deki her mimari unsur ayrı bir mana taşıyor. Ata’nın kabrine ulaşan 262 metrelik Aslanlı yolun sağ ve solunda bulunan 24 aslan, “24 Oğuz boyunu” temsil ediyor. Türk kültüründe güç sembolü olduğu için seçilen aslan figürlerinin çift olması milletin “birlik ve bütünlüğünü” vurgularken, aslanların kedi gibi yatar pozisyonda olması ise bu büyük gücün “barışseverliğini” sembolize ediyor. Ziyaretçilerin de kabrin manevi atmosferine ayak uydurmaya yönlendirildiği Aslanlı yolda, taşlar Ata’nın huzuruna çıkanların “başlarının öne eğik” olması için 5 santimlik çim boşluğu bırakılarak döşenmiş.
Depreme karşı dayanıklı kılmak için tıpkı bir geminin su altındaki kısmı gibi toprağın içine yerleştirilen Anıtkabir’de mozolenin iç duvar ve zemini en nadide mermerlerle kaplanırken, tavanları renkli ve altın varaklı İtalyan mozaikleriyle süslenmiş. Milli değerleri temsil eden isimler verilen ve Selçuklu çadır mimarisinin özelliklerini yansıtan bir mimariyle yapılan 10 kule Anıtkabir’in siluetine ayrı bir değer katar.
Mozole
İsmet İnönü'nün Mezarı
Atatürk'ün naaşını taşıyan top arabası
Yorumlar
Yorum Gönder