ESKİ DOĞANBEY KÖYÜ
Eski Doğanbey Köyü M.Ö. 7.yy'dan günümüze uzanan bir geçmişe
sahiptir. Yakın çevresinde; eski gümrük binalarının olduğu Karina, antik
yerleşim Tebai ve Lade Adası bulunmaktadır.
Mykale (Samsun) Dağları'nın güney yamacına dayalı, milli
parkın delta alanına yukarıdan bakan ve 1924'e kadar Rumların yaşadığı bir
köydür. Bugün Aydın ilinin Söke ilçesine bağlı tarihi Priene kenti ile
Güllübahçe yolunun ilerisinde Tuzburgaz ve Atburgaz köylerinin hemen ardında
yer alan bölgedeki son yerleşim yeridir.
Köyün ismi Domatia, Nmotia veya Yeni Nmotia'dan gelir.
Eskiden evler büyük bir ormanın içerisinde birbirinden ayrı, herbiri büyük
avlulara sahip oda şeklinde inşaa edilirmiş ve bu odalara Rumca da Domatia
denmiştir. Yerleşim biraz daha gelişip köy meydana geldiğinde bu isim aynı
zamanda köyün ismi olmuştur. Bu evler Mykale (Samsun) Dağları'nın yamacına
yaslanmış şekildedir.
Rum mimarisinin karakteristik özelliklerini taşıyan usta taş
işçiliğinin ilk bakışta göze çarptığı, sivil mimari dediğimiz Doğanbey evleri,
dükkanları, şapel dediğimiz yapı ve hastanesi ile Arnavut kaldırımı şeklinde
döşenmiş dar taş sokakları gibi Türk mimarisinin güzel örneklerini köy bir
arada sergiler. Sadece mimarisi değil 1996'daki yangından sonra her nekadar
yeşilini kaybetmiş olsa da sırtını dayadığı dağın yamacında bugün Şorlak denen
şelalesi, içinden akan Rum halkının Çeşme dediği eskiden içme suyunu da
sağladıkları nehri de görülmeye değerdir. Köy yavaş yavaş yeşiline kavuşsa da
şelaleden sadece yağış mevsiminde su akmaktadır.
Genelde Rum Halkı'nın geçimi hayvancılık olmakla beraber
bağcılık ve zeytincilik de yapılırdı. Tarlalarda çalışmak için de Samos'tan
teknelerle köye işçi gelirdi. 1800'lü yıllarda padişah fermanıyla adalardan
bölgeye getirilip yerleştirilen Rumlar; 1924 yılından itibaren gerçekleştirilen
mübade ile kendi vatanlarına giderken, onların yerine Balkan Ülkeleri'nden
Türkler getirilip yerleştirilmiş, yokluklar içinde gerçekleştirilen bu zorunlu
göç kendi başına bir dram ve bu olaylara ev sahipliği yapan eski adıyla Domatia
yeni adıyla Doğanbey ise sessiz tanıktır.
Buradaki evlerini terk ederek yeni yerlerine göç edenlerin
anlaşılabilir duygusal nedenlerle ayrıldıkları evlerini tahrip etmeleri, yeni
gelenlerin yerleştirilmesi uzayınca sahipsiz kalan evlerin ve diğer yapıların
kendi kaderine bırakılmış olması ve bu bölgenin, yerleştirilen göçmenlerin
yaşamına uygun olmayışı, (gelişmeye müsait olmaması, sokaklarının dar ve dik
oluşu aşırı rüzgar alması ve tarım arazilerine uzak oluşu) gibi nedenlerle 1985
yılında köy tamamen boşaltılmış ve Yeni Doğanbey adıyla köyün hemen aşağısında
yol kenarında yeni bir yerleşim yeri kurulmuştur. Bu tarihten itibaren köyün
kaderi yine değişmiştir.
Köyde 1890'larda hastane amaçlı yapılan ve daha sonra
ilkokul, karakol gibi işlevleri yüklenen ve geçen yüz yıl içinde yıpranan
binanın Dilek Yarımadası – Büyük Menderes Deltası Milli Parkı Ziyaretçi-Tanıtım
Merkezi olarak restore edilmesiyle, yurt içinden ve yurt dışından gelip bu köyü
ve buraya ait kültürel zenginlikleri ile doğal güzellikleri korumayı ve
yaşatmayı amaçlayan kişilerce bazı yapıların restore edilmesi sonucunda köy
tekrar yaşanan bir yer olmuştur.
Yorumlar
Yorum Gönder