PİERE LOTİ
Eyüp Sultan Camii'nin yanındaki mezarlıkların arasından
upuzun merdivenleri tırmanmaya başlarken, bir yandan Haliç'i seyrediyor, bir
yandan da ortamın yaydığı mistik huzuru soluyorsunuz. Yolun sonunda karşınıza
tarihi Pierre Loti Kahvesi çıkıyor. Birkaç yüz yıllık geçmişe sahip kahve eşsiz
manzarasıyla sizi alıp eski zamanlara, Cenevizlilere, Osmanlılara götürüyor..
19. yüzyılın sonlarına kadar Rabia Kadın Kahvehanesi olarak bilinen, Fransız
yazar Pierre Loti kahveyi mekan tutmaya başladıktan sonra Pierre Loti Kahvesi
olarak anılan kahve, yıllardır aşıkların, kendisiyle buluşmak ve şehirden
kaçarak spritüel bir huzur solumak isteyenlerin durağı. Pierre Loti, 1850-1923
yılları arasında yaşamış ünlü Fransız yazar ve oryantalist. Deniz subayı olan
Loti, Türkiye'ye ilk kez 1876 yılında gelmiş ve bir yıl kalmış. Eyüp
sırtlarındaki tarihi kahveyi de o yıllarda keşfetmiş. Haliç'in büyüsü mü
bilinmez ama, Pierre Loti'yi oraya çeken bir diğer unsur da Aziyade ismindeki
evli bir Osmanlı hanımıymış.
Fransa'da evli olduğu söylenen Pierre Loti ile Aziyade
arasında büyük bir aşk olduğu yıllarca efsane gibi dilden dile aktarılmış.
Pierre Loti aynı isimli romanında Aziyade'ye olan aşkını gizlememiş. İşte o gün
bugündür kahvenin adı Pierre Loti olarak anılmış. Kahvenin bulunduğu tepeye de
Loti'nin anısı Pierre Loti Tepesi adı verilmiş.. Bu tarihi kahvenin hemen
bitişiğindeki eski merdivenlerden çıkınca sağ tarafta, istanbul Büyükşehir
Belediyesi'nin 1997 yılında Pierre Loti Tepesi'ndeki yapıları istimlak ederek
bölgeyi turizme kazandırmak amacıyla başlattığı projenin ürünleri karşımıza
çıkıyor; metruk evlerin yerine Osmanlı-Türk mimarisine uygun yapılan ahşap
konaklar. Mevcut yapıları muhafaza edilen turistik kompleksin yapımı 2000
yılında tamamlandı. Otel olarak hizmet veren altı konağa, Pierre Loti'ye yakın
semtlerin isimleri verilmiş; Ayvansaray, Sütlüce, Eyüp, Balat, Hasköy ve Fener
konakları. Turquhause Butik Otel olarak turizme açılan konaklar 68 odalı ve130
yatak kapasitesine sahip. Tarihi konaklarda bir gece konaklamanın bedeli 60-100
dolar arasında değişiyor.İç mekanlar tesislerin içinde bulunduğu tarihi
atmosfere uygun objelerle dekore edilmiş. Restoran ve kafenin tavanları
kalemkarlar ve nakkaşlar tarafından özenle süslenmiş.
Pierre Loti Tesisin bulunduğu bahçe zevkli bir peyzaj
çalışmasıyla ziyaretçilerin rahatça gezebilecekleri bir alana dönüştürülmüş.
Pierre Loti'de konakların yanı sıra tarihi eserlerde restore edilmiş. Örneğin,
250 yıl önce idris-i Bitlisi tarafından yaptırılan Sıbyan Mektebinin
restorasyonu tarihi mimari'nin korunmasına katkı açısından önemli. Bahçedeki
Niyet Kuyusu'na iki rekat namaz kılıp, niyet duasını okuduktan sonra gelenler
kuyunun içine baktıklarında kaybettikleri değerli bir şeyin nerede olduğunu
gördüklerine inananlar, bu umutla hâlâ kuyunun içini gözleyenler var. Tesisin
girişinde Attan Düşen Ali Paşa'nın kabri de bulunuyor. Rivayete göre, rahmetli
Paşa'nın padişahla arası açılmış, görevinden azledilmiş. Bir süre sonra padişah
tarafından iade-i itibara mazhar olmuş ancak bu kez attan düşüp vefat etmiş.
Pierre Loti Turistik Tesisleri'ne gelenler Halic'in muhteşem siluetini
izlemenin yanı sıra Miniatürk'ü yukarıdan görme şansına da sahipler.
Yorumlar
Yorum Gönder