AYDIN ANTİK KENTLER VE ÖREN YERLERİ


Gerek coğrafi konumunun avantajı, gerek ikliminin elverişliliği ve topraklarının verimliliği sonucu  Aydın binlerce yıl yerleşime açık olmuş, birçok uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. Topraklarının batı bölümünde uzun yıllar İon egemenlliği etkili olurken doğu ve güney bölümlerinde Karya uygarlığı etkisini göstermiştir.


Aydın bugün kayıtlara geçen 21 antik kent ve ören yeriyle ülkemizin en zengin arkeolojik değere sahip illerindendir. Bu 21 arkeolojik alanın 10 tanesinde her yıl kazı çalışmaları yapılmakta, 8 tanesi de yerli ve yabancı turizme hizmet etmektedir. Aydın’da günümüzde yoğun ilgi gören antik kentler deyince ilk akla gelenler; Didyma,Milet,Afrodisias ve Prien’dir. Nysa, Magnesia,Tralles,Alinda ve Alabanda her geçen gün ziyaretçi sayısını artırmaktadır.Bunların dışında gün ışığına çıkarılıp sıranın kendilerine gelmesini bekleyen;Myus,Gerga,Harpasa, Mastaura, Antiocheia, Amyzon, Pygela, Acharaca, Orthasia, Piginda, Panionion gibi ören yerleri bulunmaktadır.

Didyma


Aydın’daki antik kentler içinde yabancı ve yerli turistlerin en çok ziyaret ettikleri kenttir.Tabii bunda yaz turizmi için buraya  gelenlerin etkisi çok fazladır. Burada bulunan ülkemizin ayakta kalmış en görkemli tapınaklarından olan Apollon Tapınağı büyük çekim alanıdır.Burası aynı zamanda bir kehanet ve din merkezidir. Didyma Miletoslular için de çok önemlidir. Zaten Yunanca ikiz kardeş anlamına gelen “Didyma” ismini de onlar vermişlerdir. Milet’ten Apollon Tapınağına kadar uzanan ve kutsal yol olarak adlandırılan etrafında heykellerle donatılmış kutsal yoldan 3-4 gün süren yolculuklar yapılır dini görevler yerine getirilirmiş.






Apollon Tapınağı’nın ilk yapımı M.Ö 8. Yüzyıla tarihlenir. Tapınak tarihte ilk işçi grevinin yaşandığı ve asla tamamlanamadığı ile ünlüdür. Buna rağmen günümüzde değişik amaçlarla kullanılır ve ihtişamını korumaktadır.






Miletos


Kurulduğu dönemde bir liman kenti olan, günümüzde ise Büyük Menderes nehrinin taşıdığı alüvyonların etkisiyle denizden 10 km içeride bulunan antik kenttir. Söke’ye bağlı Balat Köyü yakınlarındadır.



Arkeolojik araştırmalar Miletos’ta M.Ö. 3500 yılından beri yerleşim olduğunu ortaya çıkarmıştır. Antik çağda ise Ege’den Karadeniz’e bir çok koloni kuran çok güçlü bir İon kenti olmuştur. İyonya döneminde Miletos, sanat, bilim ve felsefe merkezi olarak parlamış, döneminin bir çok bilim adamı burada yetişmiştir. Klasik çağların çok ünlü Miletos asıllı tabiat alimleri arasında Thales, Anaksimenes, Anaksimendros, ve Hekataios sayılabilir.

Miletos’ta antik tiyatro, liman anıtı,agora ve Faustina hamamı en çok ziyaret edilen yerlerdendir.

Priene


Priene Aydın Söke'de Güllübahçe yakınlarında, Efese yaklaşık 100 km uzaklıkta kurulmuş bir İyon (Antik Yunan) şehridir. Şehir Menderes nehrinin 10 km kuzeyindedir. Şehir kurulduğunda deniz kıyısındaydı. Menderesin alüvyonu nedeniyle şehir şimdi kilometrelerce kara içerisindedir.

Priene ünlü şehir plancısı Mlietos’lu Hippodamus’un ızgara planıyla sıralanmış evleri ve sokaklarıyla ünlüdür. Ünlü Athena Tapınağı ve günümüze mükemmel şekilde gelebilen Helenistik tiyatrosu mutlaka görülmelidir.

Priene ülkemizdeki en güzel on antik kent arasında sayılmasına rağmen belki yeterince tanıtılamadığından gerekli ziyaretçi sayına ulaşamamaktadır.


Afrodisias


Aydın Karacasu ilçesi Geyre yakınlarındaki antik kent ülkemizin en çok bilinen ve en güzel ören yerlerindendir. Tanrıça Aphrodit’e adanmış antik kent günümüzde ana ulaşım yollarından biraz uzak kalsa da tarihte önemli geçiş yolları üzerinde yer almıştır.

Afrodisias M.Ö. 5 000 lere kadar inen bir tarihe sahiptir. M.Ö 2. yüzyıldan sonra önemli bir yerleşim yeri olmuştur. Özellikle Roma Döneminde yakınında bulunan Babadağ’dan getirilen mermerlerin işlemesiyle mükemmel heykeller yapılmış, Afrodisias adeta heykeltıraşlık okuluna dönüşmüştür. Bu dönemde dünyanın değişik yerlerine heykel ihraç edilmiştir.Yapılan çalışmalar kentte heykeltraşlığın yanında tıp ve astronominin de çok geliştiğini göstermiştir.

Afrodisias’ta, Sebasteion, Tiyatro,Stadyum,Afrodit Tapınağı, Meclis binası, Tetraplyon yakınındaki anıtsal kapısıyla ziyaretçilerine doyumsuz bir tarih yolculuğu yaptırmaktadır.

Magnesia


Germencik ilçesi, Ortaklar beldesi Tekin köyü yakınlarındadır.Ortaklar’dan Söke’ye giderken 4. Kilometrede sağ tarafta yer almaktadır. Her yıl düzenli olarak yapılan kazılar sonucunda gün ışığına çıkan yeni buluntular ziyaretçi sayısını artırmaktadır.

Kent efsaneye göre Thessalia’dan gelen Magnetler tarafından kurulmuştur. Apollon’un kehaneti ve yol göstermesi üzerine Anadolu’ya gelen Magnetlerin kurdukları ilk Magnesia’nın yeri bilinmemektedir.

Leukophryne Tapınağı, Artemis kutsal alanı, agorası, sütunlu yolu, tiyatro ve stadyumu gezilebilecek yerlerdendir.


Nysa


Aydın’a 30 km uzaklıkta, Sultanhisar’ın 3 km kuzeyinde Aydın Dağları’nın eteğinde bir dere yatağının iki yanında kurulmuştur. Nysa hakkında bir süre burada yaşamış olan coğrafyacı Strabon’dan bilgiler alınmaktadır.

Antik çağda iki şehirden meydana geldiği ve yaklaşık 40 bin kişinin yaşadığı önemli bir yerleşimdir.  Gymnasiumu ve kütüphanesi ünlüdür. Nysa kütüphanesinin antik çağın Efes Celcius kütüphanesinden sonra ikinci büyük kütüphanesi olduğu söylenir.

Nysa günümüzde Aydın’ın henüz değerini bulmayan ve yeterince tanınıp ziyaret edilmeyen değerlerindendir.

Tralleis


Tralleis antik kenti Aydın ilinin kuzeyinde, Kestane dağlarının hemen güney yamacındaki plato üzerinde yer almaktadır. İl merkezine 1 km. uzaklıkta olan kent, argoslular ve Tralleis’liler tarafından kurulmuştur. Menderes havzasının verimli toprakları üzerine kurlmuş olan bu kent M.Ö.334’te İskender tarafından alınmasından sonra Hellenistik krallıklar arasında sık sık el değiştirmiştir.

Tralleis’te bu gün ayakta kalan tek yapı “Üç Gözler” olarak adlandırılan 2. asırda yapılmış olan, antik çağın eğitim, spor ve kültür açısından önde gelen yapılarından olan gymnasiuma ait kalıntıdır. Roma dönemine ait bir hamam, tiyatro, agora, stadium kentin diğer yapılarındandır. Devam eden kazılarla da kentin toprak altında kalmış kısımları ortaya çıkarılmaktadır. İlkçağda ürettiği deriler ve kırmızı renkli çanak çömlek ile ünlü olan kent, Apollonios ve Tauriskos isimli iki büyük yontu ustasını ve Ayasofya’ın mimarlarından Anthemios’u da yetiştirmiştir. Heykel sanatının dünyaca ünlü iki heykeli olan Farnese Boğazı ve Genç Atlet isimli heykeller de Tralleis’in gün yüzüne çıkan harikalarındandır.

 Alabanda


Alabanda antik kenti Aydın İli, Çine İlçesi, Doğanyurt köyü sınırları içerisinde bulunmaktadır. Alabanda antik kentinin üzerinde bulunduğu Araphisar Doğanyurt köyü nün bir mahallesidir. Kent Çine Çayı’nın (Marsyas) 4 km. batısında Karadağ’ın uzantıları olan iki tepenin yamacına, kuzeyde Çine Ovası’na doğru yayılmıştır. Alabanda’nın yolu asfalt olup, antik kentin ortasından geçerek Alinda’ya ulaşmaktadır.

Alabanda adı Karia dilinde Ala (at), banda (yarış) anlamına gelen kelimelerden türemiştir. Bizanslı tarihçi Stephanos, Kral Kar’ın oğlu Alabandos’un bir at yarışını kazanması nedeniyle kente Alabanda adının verildiğinden söz etmektedir. Çiçero ise Tanrılar Dünyası isimli eserinde kentin adını Kar tanrısı Alabandos’tan aldığını söyler. Daha sonra Büyük İskender’in Anadolu’ya gelişinde adından söz edilmeyen Alabanda hakkındaki ilk bilgileri M.Ö. 3. yy. sonlarında öğreniyoruz. Buna göre Seleukos Kralı kente Khrysor Antiokhia adını verir. Delphi’de bulunan bir yazıtta III. Antiokhos’un isteği üzerine Amphiktion Meclisi tarafından Alabanda’nın dokunulmazlığı konusunda karar alındığı ve bu karar gereğince, kentin Zeus Khrysaoeos ve Apollon İsotimos’a adandığı belirtilmiştir.

Alinda



Karpuzlu ilçesi yakınlarındadır.Anadolu’nun en görkemli antik kentlerinden birisi de Alinda antik kentidir. Alinda Antik kentini tarih sahnesine çıkaran ve onu ünlü yapan Karia Kraliçesi Ada olmuştur. Kent yapılarında mermerin kullanılmadığı, granit taşların kullanıldığı gözlemlenmektedir. Bulunan mezarlarda süse pek rastlanmaz. Her türlü olumsuzluğa rağmen Alinda gezgin için bulunmaz güzellikte bir kenttir.

Araştırmalarda Alinda kentinin tarih sahnesine çıkışının genellikle İ.Ö. 4. yy. olduğu söylense de kent hakkında bildiklerimiz İ.Ö. 14. yy'a kadar gitmektedir.

Bunların dışında yukarıda da belirtildiği gibi Aydın’ımızda önce gün ışığına çıkarılıp tanıtılmayı, sonra da ziyaretçilerini bekleyen çok sayıda antik kent ve ören yeri vardır. Sanırım burada bir görev de biz Aydın’lılara düşmektedir.

Yorumlar

  1. Güzel bir tanıtım teşekkürler

    YanıtlaSil
  2. Merhaba bu güzel yazınız için teşekkürler. İlk görsel olan harita kesitinin alındığı haritaya nasıl ulaşabilirim?

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

İLGİNÇ HİKAYELER,İLGİNÇ MEKANLAR "CİN DELİĞİ,CEHENNEM KAPISI HİERAPOLİS"

İSTANBUL'UN EN GÜZEL 10 SEYİR TEPESİ

MALTEPE BEŞÇEŞMELER